Yön adlı bir aşırı solcu derginin 25 Eylül 1964 tarihli 78. sayısında devlet kuvvetlerini derhal harekete geçmesi gereken bir yazı yayınlandı. “Millî Emniyet Teşkilâtı Islah Edilmelidir” başlığını taşıyan bu imzasız yazıda devletin iç ve dış güvenliğini sağlayan

Devamını oku

Dünya çok değişti. Galiba fabrika bacalarından ve arabalardan çıkan zehirli gazlar havanın terkibine iyice karışarak insan şuurunda kötü tesirler yaptı. Her zaman için geçerli olan manevî değerlerin bu kadar değişmesini başka türlü açıklamaya imkân yok. Eskiden insanları

Devamını oku

Bir zamanlar Türkçülüğe saldırmak, onu kötülemek isteyenler “faşist” veya “gardist” diyorlardı. 1944’ten sonra “ırkçı”, “Turancı” demek moda oldu. Türkçülüğün faşistlik ve gardistlikle ilgisi olmadığı âşikârdır. Kaldı ki aslında ne faşist veya gardist, ne de ırkçı veya Turancı

Devamını oku

1961 Anayasası Türk milletine iyi bir düzen getiremedi. Suç anayasada değil, onu uygulamasını bilmeyen hükümettedir demek doğru değil. Polis üniversiteye giremez diye tepinen hain profesörler anayasaya dayanıyordu. Ordunun desteği ve iradesiyle, olağanüstü yetkilerle iktidara gelen Nihat Erim

Devamını oku

Başbakan Nihat Erim, yurttaki anarşinin gövdesinin ezildiğini fakat başının belli olmadığını birkaç kere söyledi. Bu diplomatça sözlerle neyi kastettiği, tabiî, kesinlikle belli olmadı. Yani “başı” diyerek bir iç kuvveti mi, yoksa yabancı bir devleti mi anlatmak istiyordu,

Devamını oku

Azizim Herr Schamann von Dorul(1), Evvela mart-ı şerifini ve nevruz-ı şerifini tebrik eder, günlerin boy bakımından geceyi geçmesi dolayısıyla tebriklerimi sunarım. Musa Jusifzade’nin 22 Şubat’ta yazıp uçakla gönderdiği mektubu dün aldım. Sonunda sana da selamları var. Orada

Devamını oku

Türk milletinin dışarıdaki düşmanları bütün dünyadır. Bunu tarih bize ebedî bir öğüt halinde hikâye eder. İçerideki düşmanları ise üç tanedir: Komünist, Yahudi ve dalkavuk. Komünist, vicdanını Yahudi “Marks”a satmış olan vatansız serseri demektir. Amele diktatörlüğünün kurulduğu yerde

Devamını oku

“Komünizm 1918’de ancak Rusya gibi ahalisi her bakımdan ezilmiş, geri bir memlekette tutunabildi. Bu tutunuş hükûmet darbeleriyle yapılmış ve komünizm ancak yığın yığın insanları öldürerek iş başında kalabilmişti.” Komünistler bütün dünyayı birleştirip yeni bir düzen kurmak iddiası

Devamını oku

Türkiye ahlâk buhranı içindedir. Bunun ilk sebebi ne olursa olsun gelişmesi, artması demokrasi yüzündendir. Çünkü demokrasideki basın hürriyeti daima kötüye kullanıldığı için, ahlâksızlıkların yayılmasında başlıca faktör olmaktadır. İnsanlar gördükleri şeyi kaparlar. Terbiyeli insanların çevresinde yetişenlerin terbiyeli, fena

Devamını oku

27/50