İsmail Hakkı Gökhun’a (4)
Azizim Herr Schamann von Dorul(1),
Evvela mart-ı şerifini ve nevruz-ı şerifini tebrik eder, günlerin boy bakımından geceyi geçmesi dolayısıyla tebriklerimi sunarım.
Musa Jusifzade’nin 22 Şubat’ta yazıp uçakla gönderdiği mektubu dün aldım. Sonunda sana da selamları var. Orada Akdes Nimetle(2) konuşmuş. Ona bazı haritalar falan vermiş. Akdes’ten hala bir haber alamadığı için ne oldu diye soruyordu. Trafik kazasında öldüğünü şimdi yazdığım mektupta bildirdim. Ona Türkiye’deki durum hakkında biraz bilgi verdim. Komünistlerin mutlaka idam edileceğini söyledim. İdam edilmezlerse ben İzzet’le girdiği bahsi kaybedecek ve ona Pepsikola ısmarlayacağım. Böyle bir şey olursa paranın yarısını senden alırım. Haberin olsun da şimdiden ihtiyaten bir tarafa 40-50 kuruş ayır.
Bu mektupla birlikte sana Almanya’dan aldığım bir bildiriyi daha gönderiyorum. Bunu da bir milliyetçi ve galiba MHP’li işçi yolladı. Sayfanın altında kırmızıyla çizili yer bildiriyi hazırlayan solağın adresi imiş. Belki bu dahi devlet parasıyla okuyan bir yılandır. Şu Maarif Vekili olan ……’in, Mayir Çıyan’ın (3) karısı hakkındaki demecini okumuşsundur: Bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta “devlet bursuyla okuyor ama kötü bir hareketi görülmedi” dedi. Birkaç gün sonra eylemlerin baş uzmanlarından olduğu anlaşılarak geriye çağırıldı. Tabii gelmeyecek. Bursu kesilecekmiş. Rusya daha çoğunu verir. …… denen herifin Avrupa gezisi de zaten Çıyan’ın karısı içindi. Herif CHP’li değil mi? Mutlaka bir …… ve …… tarafı olacaktır. Nihat Erim de bu hayvanları nereden buluyor bilmem. Sofuoğlunu oradan alması bile herifin iç yüzünü göstermeye yeter de artar bile…
Kopraman’dan(4) bir kitap, bir de küçük kart aldım. Onun işinin tamamile halledilmiş olması icab eder. Fakat “bazı yeni gelişmeler var” diyor. Yakında mufassal mektup yazacağını bildiriyor. Bir de “Şaman vasıtasıyla ısmarladığım kitaplardan ilkini gönderdiğini” yazıyor. Ben meşhur tembellerden Haluk Çay(5) ile Ankara’dan 4 tane kitap ısmarlamıştım. Bir buçuk ay oldu. Haluk türlü sebeplerle Ankara’ya gidemedi. En sonunda işi Dursun’a havale ettiğini bildirdi. Yoksa Dursun da sana mı havale etti? “Dursun’a kitapların parasını verip vermediğini” sordum. Verdim dedi. Yahut onda benim param var anlamında bir şey söyledi. Senden şu kitap işini de halletmeni rica ederim. Bilseydim, ben Ankara’ya gider, kitapları bizzat alırdım.
15 Mart’ta savunmamızı yaptık. Mahkeme 17 Mayıs’ta karar verecek(7). Selam ve sağlık, başarı dilekleriyle. Sabahat Yenge’ye hürmetler. Küçüklerin gözlerinden öperim. Kaniye, oğlu falan hep hasta olduğu için ben tam dört başı mamur bir haldeyim.
Tanrı Türk’ü Korusun.
Dipnotlar:
(1) Mektup İsmail Hakkı Gökhun’a yazılmıştır. Atız, Gökhun’un lakabı olan “Şaman”ı Almancalaştırarak “Schamann” şeklinde yazmış. Gümüşhane’nin Torul ilçesinden olduğu için de “von Dorul”u ilave etmiş.
(2) Akdes Nimet Kurat: Tarihçi, Prof.Dr.
(3) Mahir Çayan: 1970’lerin öncesinde ve sonrasında Türkiye’de Komünist rejim kurmak için eylem yapan, “şehir ve kır gerillası” adı altında silahlı faaliyet gösteren gençlerden biri. Kolluk kuvvetleriyle girdiği çatışmada öldürülmüştür.
(4) Kazım Yaşar Kopraman. Tarihçi. Gazi Üniversitesi’nde öğretim üyesi.
(5) Haluk Çay. Tarihçi. Prof.Dr.
(6) Dursun Yıldırım. Tarihçi. Prof.Dr.
(7) Atsız’ın Ötüken’de yayımlanan yazısı üzerine hakkında açılan davanın duruşmaları.