Aşkınla senin bunca gönül etmede nale… Uğrunda akan gözyaşımız oldu şelale. Onmaz kara sevdamızı kan söndürecektir… O füsunkar ve güzel gözleri her kalbi deşen Öyle bir nazlı kızın aşkına düştüm ben ki… Ey bir eşi bulunmaz fedakar,
O gece ne kadar güzeldi mehtap Gönülden fışkıran nağmeler gibi. Ruhumu yıkayan bir seldi mehtap En tatlı ilk ve son buseler gibi. O gece o müthiş deniz durgundu, Ömründe susmayan rüzgar yorgundu, En kara gönüller aya vurgundu
Mestim bugün aşkınla ay yüzlü güzel konçuy, Gönlümde esip çınla, ay yüzlü güzel konçuy. Şevkinle serab ettin, aşkınla harab ettin, Payında türab ettin,ay yüzlü güzel konçuy. Sensiz yaşamak boştur, birlikte ölüm hoştur, Coştum, daha çok coştur, ay
Bir anda uzun yıllar aşar hâtıralarla; İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla, Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar İnsan denilen fertleri birbirine bağlar! Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır, Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır. Mâziyi unutsak bile mâzi
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir. Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir; Kahramanlık: Saldırıp bir daha dönmemektir. Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından Koşaradım gitmeli onların arkasından. Kahramanlık: İçerek acı ölüm tasından İleriye
Üç ömre bedel kırk yedi yıl gün gibi geçti, Dünyadaki her zevke dedim: Yok kadar azmış. Bir başka hayat, başka cihan özlüyorum ben, Bildim ki ölümden öte gerçek olamazmış… *** Yürür gün doğmadan yollarda her gün Sakat,
Ne ümitlerle gelip dünyaya En güzel ismi takındın: Afşın! Böyle erken bırakıp gitme neden? Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın? Kaldı senden bize bir gamlı seda… Bir vedadır o seda sade veda!
Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Bir mahşere binlerce kader tutsağı gelmiş, Titrek ve metin cümle adımlar ona doğru… Gitmekte bütün kafile, meçhula yönemiş, Nerden gelerek hangi karanlık sona doğru? Her şey kopuyor istemeden kendi yerinden; Herkes geliyor, sonra da herkes gidecektir, Milyonlar