Ey saçları “alagarson” kesik hanım kız! Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! Bacağımla alay etme pek topla diye. Bir sorsana o topallık nerden hediye ? Sen Şişli’de dansederken her gece, gündüz Biz ötede ne ovalar, çaylar,
Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden İtler bile gülecek kimsesizliğimize. Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların… Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda. Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların Yalnız
Çekildi mi kılıçlar Türk’ün gönlü hoşlanır Kağanlığı kurmaya Yeni baştan başlanır Gözler ayda güneşte İlteriş Kağan başta Yazlar geçer savaşta Ötüken’de kışlanır İçelim kımızları Yosma Gök Türk kızları Esritirken bizleri Yavuzlar yavaşlanır
Aşkınla senin bunca gönül etmede nale… Uğrunda akan gözyaşımız oldu şelale. Onmaz kara sevdamızı kan söndürecektir… O füsunkar ve güzel gözleri her kalbi deşen Öyle bir nazlı kızın aşkına düştüm ben ki… Ey bir eşi bulunmaz fedakar,
Dün gece ne kadar güzeldi alem, Göklerin şanlı mehtabı vardı. Sevdanın topraktan taştığı bu dem Günah-ı aşkın da sevabı vardı. Dağlar birbirine yaslanıyordu, Kuşlar çiçeklere sesleniyordu, Tabiat gizlice süsleniyordu, Eşyada vuslatın serabı vardı. Gönlümü göklere açmak istedim,
Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı, Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı. Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı, Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı… Ağaçların dalları saygılarla eğildi, İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi, Böceklerin sesleri birdenbire kesildi, Sevdiğim, kemençede söyletiyorken
Yetmiş gün bir öksüz gibi yaşadın; Annenin gittiği günü unutma! Senin için kendini harcayan kadır, Unutulmaz oğlum, onu unutma… Mezarı olursa koy bir kaç çiçek, Babanın rüyası olunca gerçek. İstersen dünyada her şeyden el çek; Bayrağı, ırkını,
Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin! Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin! Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde; Keder, elem her ne varsa geride kalsın! Tehlikeler duman gibi tüterken
Türk duygusu her Türkçüye en tatlı kımızdır; Türk ülküsü candan da aziz bayrağımızdır. Bayrak ki onun gölgesi Bozkurtları toplar; Bayrak ki bütün kaybedilen yurtları toplar. Nerden geliyor? Tanrıkut’un ordularından! Lakin bize bir beyt okuyor kutlu yarından: Darbeyle