1971 yılının 29 Ağustos’unda bu büyük ve cidden şanlı zaferin 900. yıl dönümü kutlanacaktır. Ankara’daki Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde 1966’da kurulan “Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü” bu yıldönümünde kendi payına düşen görevi yapmak için Malazgirt’te bir Alp
Geçmişi anmak insanlara mahsus bir iştir. Hayvanlar geçmişi düşünmez. Onlar yalnız içinde bulundukları ânın kaygısındadır. “Geçmiş” ne kadar kusurlu olursa olsun bugün ve yarın için vereceği derslerle, göstereceği ibretlerle ihmaline imkân olmayan bir kitap, insanlara milletlerin güç
Nazari veya teknik görgü ve bilgilerimiz ne kadar yüksek, zengin ve kuvvetli olursa olsun dürüst, temiz ve kuvvetli bir ahlaka istinat etmedikçe faydası yoktur. Hatta bu bilgi ve görgüler milletimizin menfaatlerine cevap yerecek yerde, yalnız şahsi ihtiraslarımız
Yakın tarihimizin en büyük şahsiyeti olan Namık Kemal hakkında şimdiye kadar yazılan eserlerde birbirine pek aykırı düşenler ileri sürülmüştür. Büyük bir adam hakkında, birbirine benzemeyen mütalâalar yürütülmesi tabii ise de vatana hizmet etmiş, milliyet uğruna çalışmış, millet
Türkçülük ülküsünün bugünkü en büyük şahsiyeti Rıza Nur artık “Dünkü şahsiyet” oldu. 63 yıllık çetin ve metin bir hayattan sonra vatan toprağına karışırken onu son defa selamlayanlar dinmiş bir kasırga için duyulan neyse onu duydular. Rıza Nur
“Laiklik ve İslâmiyet” adında 14 sayfalık bir broşürün yazarı Turancılığın şuursuzluk ve hainlik olduğunu ileri sürerek kendisinden asla umulmayan, doldurduğu makama hiçbir suretle yakışmayan bir davranışta bulundu. Üstünde fiyat yazılı olmadığı için piyasaya çıkarılmadığı, yalnız elden dağıtıldığı
Bir milletin kendi büyüklerine saygı göstermesi de millet olmanın büyük vasıflarından biridir. Büyükler, tarih dersi kitaplarında dile getirilmekle başlayan, anıt ve heykelleri dikilmek, anma günleri yapılmak suretiyle devam eden vefakârlıklarla saygı görür. Daha ilkokul çağındaki çocuk, tarih
Çınaraltı dergisinin 83. sayısında “Türk Tarihinin Şeref Galerisi” adlı yazısı ile Adnan Giz ortaya güzel bir teklif atmaktadır: Türk tarihinin en mühim ve büyük 40 şahsiyeti için bir galeri yapmak… Buraya girecek şahsiyetler için de üç şart
Son zamanlarda bazı gazete ve mecmualarda, Türklerin mensup olduğu ırk hakkında bazı yazılar çıktı. Bunların hülâsası şudur: “Türkler Sarı Moğol ırkından değil, beyaz aryanî ırkındandır.” İlim yolu ile söylenmek istenen ve fakat objektif esaslara istinat etmiyen bu