Cumhuriyetimizi kuran temel düşünce, herkesçe de bilindiği üzere Türkçülüktür. Buna rağmen, Atatürk’ün ölümünden sonra Türkçülük birçok saldırılara uğramış ve bu saldırılar karşısında yaralar almıştır. Bu yaraların en büyüğü şüphesiz 1944 olayları ve bu olaylar sonucunda alınandır; bu

Devamını oku

Türkiye’de Osmanlı sülalesi hâkim olduktan sonra(1) acem taklidi divan edebiyatının kuvvetle yayılarak milli dil ve kültürümüzü şiddetle tehdit etmesi üzerine on beşinci asrın sonlarında Türkiye’de bir dilde milliyetperverlik cereyanı baş gösterdi. Aruz vezniyle olmakla beraber, yalnız Türkçe

Devamını oku

30 Ağustos deyince, tabii, akla hemen Türk ordusu geliyor. Türk ordusunu düşününce de, insan, ister istemez geçmişin derinliklerine giderek bir savaşlar destanını gururla hatırlıyor. Tarihimiz her şeyden önce bir kavgalar tarihidir. Eşsiz kahramanlıklarla, kumandanlık sanatının şaheser örnekleriyle

Devamını oku

Bundan yıllarca önce, Doğu Türkistan’ın kuzey bölgelerinde yaşayan Kazak Türkleri’nden 10.000 kişilik bir grup, komünist Çinlilerle vuruşa vuruşa Tibet’e gelmiş ve Himalaya dağ geçitlerini aşarak Hindistan’a geçip oradan da Türkiye’ye ulaşmıştı. Birkaç yıl süren bu destanî yürüyüşte

Devamını oku

Büyük Türkçü Atsız Ata; iki yıl önce, Onbir Aralık’ta Tanrı Dağı’na göçtü. Onbir Aralık, Türkçüler ve bütün Türkler için tarihi bir yas günüdür’ Onun arkasından ağlamak, anma günleri tertiplemek, Atsız Ata için konuşmalar yapmak, yazılar yazmak görevimizin

Devamını oku

Geçmişteki büyük olayların, savaşlarının, kahramanlıkların şiirleşmiş şekli olan millî destâna mâlik bulunmak millet için bir tâlihtir. Her millet bu tâlihe erişememiştir. Geçmiş zamanı, tüller arkasından görülen belirsiz görüntüler gibi gösterip bizi büyük karanlıktan kurtaran, bir soyun geleceği

Devamını oku

Ordusunu kaybeden bir millet tehlikededir. İstiklalini kaybeden millet korkunç bir felakete düşmüştür. Dilini kaybeden milletse yok olmuş demektir. İstiklâlini kaybeden milletlerin dillerini kıskançlıkla saklamak sayesinde bir zaman sonra yine dirilebildiğini tarih bize söylüyor. Halbuki dilini kaybeden bir

Devamını oku

Eski Türkçü ve dilcilerden Besim Atalay Bey “Türk Dilinde Ekler ve Kökler Üzerinde Bir Deneme” adında 380 sayfalık mühim bir eser neşretti. Dîvânü Lûgat it-Türk müterciminin bu eseri yeni bir dil kurultayının toplanacağı şu haftalarda herhalde Türk

Devamını oku

Uzmanlar, yeryüzünde insanların 500.000 yıldan belki de daha eskiden beri var olduğunu söylüyor. Fakat insanların tarih sahnesine girmesi dört beş bin yıllık bir meseledir. İnsanlık durmaksızın ilerleyerek bugünkü durumuna gelmiş, tarih öncesindeki ırkların türlü nispetlerde birbiriyle karışmasından

Devamını oku

9/50