Türkiye’de milli ülkünün hükümetler eliyle yok edilmesinden ve milli eğitimin başına uzun yıllar kozmopolit unsurların gelmesinden sonra kültürün bütün alanlarında olduğu gibi “dil” de de bir yozlaşmanın ve soysuzlaşmanın başladığı bilinen, görülen bir gerçektir. Türkçeyi Türkleştirmekle, Türkçeleştiriyoruz
Millete ve vatana bağlılık bakımından birkaç türlü vatandaş vardır. Bunların başında kahramanlar gelir. Hiçbir karşılık beklemeden kendisini her zaman millet ve vatan uğruna harcayabilenler, kahraman vatandaşlardır. Bu birinci sınıfın sayısı oldukça azdır. İkinci sınıfı iyi vatandaşlar teşkil
Üç yıldan beri çıkmakta olan “Türk Kültürü” dergisinin Türk kültürüne, Türk milletine, bir kelime Türklüğe yaptığı büyük hizmetler ne kadar büyükse derginin gördüğü büyük rağbet de yarına güvenle bakmak için o derece kuvvetli bir sebeptir. Bu derginin
Bu başlık. 3 Mayıs 1944 olayları ve bunları izleyen tutuklamalar üzerine, benim Samsun’da yayımlanan K0PUZ dergimin Haziran sayısında çıkacak yazımı, Mayıs 1944 sonundaki derginin arka kapağında haber veren bir ilândı. Kızılların ve Türkçülük, milliyetçilik düşmanlarının haksız saldırısına
Şahsî menfaate ehemmiyet vermeyen, toplumun iyiliğini isteyen her düşünce insanîdir. Bu insanî düşünce, toplumun maddî kazançlarıyla yetinmeyip manevî kazanç dâvası da güderse o zaman “ülkü” olur. Ülküler, birer büyüklük davasıdır. Bundan dolayıdır ki, büyümek isteyen, büyüklük ardından
Türkiye Devleti’nin kuruluşunda çok büyük payı olan bu kahraman Oğuz Beği, Mikaîl Yabgu’nun büyük oğlu, Selçuk Sübaşı’nın da torunudur. Mikaîl yabgu büyük ihtimalle babası Selçuk Beğ’den önce ölmüş, fakat tarihe Çağrı Beğ ve Tuğrul Beğ adında iki
Her yıl olduğu gibi bu yıl da bir heyet, Gülcemal vapuru ile Çanakkale”ye gitti. Sahillerden bakarak gûya şehitleri ziyaret etti. Hattâ bu yıl, garip bir tesadüfle İngiliz donanmasına mensup askerler de karaya çıkarak kendi mezarlarını ve âbidelerini
Eski İngiliz Başbakanı Churchill’in ölümünü İngilizler dünya çapında bir olay haline getirmesini bildiler ve onu krallara yapılan parlak bir törenle gömerek kendisinden söz ettirmenin yolunu buldular. Gerçekte ise gömülen İngiliz İmparatorluğudur. Savaştan korkan, kendi milletine düşman gençler
Darülfünunun ıslahatının zamanı yaklaştıkça darülfünunun müderrisleri ve muallimleri arasında gittikçe artan telaş ve dedikoduları yakından seyretmek, ibretle bakılacak bir levhadır. Memleketin ilim ve irfan ordusunun bu başı bozuk erkânı harpları yeni yapılacak Darülfunünun kadrosunda bir yer alabilmek