Geçmişi anmak insanlara mahsus bir iştir. Hayvanlar geçmişi düşünmez. Onlar yalnız içinde bulundukları ânın kaygısındadır. “Geçmiş” ne kadar kusurlu olursa olsun bugün ve yarın için vereceği derslerle, göstereceği ibretlerle ihmaline imkân olmayan bir kitap, insanlara milletlerin güç
Çalıştırılan bir makinenin durmaması için nasıl arada bir yağlanması gerekiyorsa, yaşayan milletlerin de manevi bakımdan çürümemesi için ruhlandırılmaya öylece ihtiyacı vardır. Ruhlandırılmayan, ruhlandırılması için sebep ve çare bulunamayan milletler kırılıp dökülmeye mahkûmdur. Örnek mi istiyorsunuz? Ufuklarında güneş
Bayram, Türkçe kökten gelme bir kelimedir. Toplu bir halde sevinme ve eğlenme anlamına gelir. Buna göre milli bayramların da bütün milletçe kutlanan gün olması gerekmektedir. Nedendir bilinmez, bizdeki bayramlarda ortaklaşa sevinç yoktur. Bayramlar, aklı başında olanlara gizli
İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olduğu zaman bunu müspet karşılayanlardan biri de bendim. O sıralarda yabancı basından bizim gazetelere aktarılan bazı haberlerde Türk Devlet Başkanlığı adayları arasında Şükrü Kaya gibi isimlerin de bulunması cidden ürkütücü ve düşündürücü idi. 1938’de
Eskiden özellikle kadınların giyim kuşamına ait olan “moda”, günümüzde fikirlere, davranışlara kadar bulaştı. Bugünün fikir modası sosyalizmdir. Kendisini modaya kaptıran insan, kabul ettiği modanın yakışıp yakışmadığını düşünmeden nasıl körü körüne ona uyar, hatta bazen gülünç olduğunun bile
Azizim Kayabek, Sizden epeydir haber alamadım ama merak edecek bir şey olmadığına eminim. Siz orada yirmi kişiye mektup yetiştirmek için bulunmuyorsunuz.”Adsız”(1) için yazdığınız uzun tenkid ve tahlil yazısını o günlerde bana gelen Halûk Çay(2) aldı. Zaten bu
Türk dili ve tarihi üzerinde çalışan Batılı bilginlerden birçoğu Akdeniz’den Çin içlerine kadar yayılan ve kendilerine “Türk” diyen insanları, ilmi görüşle, tek bir millet saydığı gibi, bazıları da İstanbul’dan Çin içlerine kadar uzanan geniş bölgede, mesela İstanbul
Türkçülük ülküsünün bugünkü en büyük şahsiyeti Rıza Nur artık “Dünkü şahsiyet” oldu. 63 yıllık çetin ve metin bir hayattan sonra vatan toprağına karışırken onu son defa selamlayanlar dinmiş bir kasırga için duyulan neyse onu duydular. Rıza Nur
AİLESİ Rıza Nur’un baba tarafı en aşağı 200 yıldan beri Sinop’ta oturan ve “İmamoğlu” adını taşıyan bir aileye mensuptur. Rıza Nurun bilinen ilk atası Sinoplu Hacı İbrahim’dir. Bunun oğlu Sinop Kalesi dizdarı Mustafa aynı zamanda Sinop’taki Hisar