Son yıllarda, bilhassa hükümetin millî kültür meselelerine fazla ehemmiyet vermesinden sonra, memleketimizde bir sürü alaylı âlim türedi. Edebiyat, dil ve tarih sahasında ilmî olmak iddiasıyla birçok şeyler yazıldı. Buda’nın Türk olduğu, Arapçının Türkçe’den çıktığı, Türklerin aryanî ve
Dört ciltlik tarihin pek çocukça olan yanlışları hakkında yaptığım tenkitlere alaylı âlimlerden hiç biri, tabiî, cevap veremedi. Yalnız bu büyük suçun (yani dört ciltlik tarihin) cürüm şeriklerinden Sadri Maksudi Bey, üniversitede verdiği Türk tarihi derslerinin birinde “Orhun
Sakalar en eski Türkler olduğu için bunlara ait destanlar, en eski Türk tarihinin izlerini taşımaktadır. Sakaların, Türkistandaki yüksek hakimiyetleri milattan önce 7-4. asırlara ait olduğu için Saka destanı bu çağların tarihi vukuatının destanlaşmış şeklinden başka bir şey
Küçük tedbirlerle mühim arızaların giderilmesi, çok defa mümkündür. Işığın yerini değiştirmek gözlerin yorulmasını, kışın yün fanila giymek, üşümekten doğan türlü hastalıkları önler. Sobaya yapışan bir çocuk için tedbir onu azarlamak yahut dövmek değil, sobanın çevresini parmaklıkla çevirmektir.
Buna Yirminci Yüzyılın en büyük macerası diyorlar. Aya gitmek aslında bilim ve tekniğin göz kamaştırıcı bir zaferi olmakla beraber, bu zaferin insanlığa neler getireceği bilinmediği için macera demekte de yanlış olmasa gerektir. Aya yerleşme üstünlüğü sayesinde dünyaya
Dünyanın her yerindeki insanlar, hangi siyasî veya iktisadî düşüncede olurlarsa olsunlar, kendi milletlerini her şeyin üstünde tutuyorlar. Her yerde ve her zaman görülmesi mümkün psikopatlar dışında bu kaide istisnasız yürürlüktedir. Hattâ beynelmilelci oldukları iddia edilen komünistler bile
İnsaniyet ve barış masalları okuyarak kendimizi aldatmayalım: Bazı meselelerin savaştan başka çözüm yolu yoktur. Bunun en tipik örneği Orta-Doğu’yu karıştıran Arap-Yahudi anlaşmazlığıdır. Araplar, İsrail’in varlığını tanımamakta haklıdır. On üç asırdır kendi vatanları olan bir bölgeye gelip devlet
Arif Türkdoğan Bey, Mektubunuzu aldım. Sizin nereden talebem olduğunuzu hatırlayamadım. Eski harfleri güzel yazdığınıza ve sağlam bir Türkçeye malik olduğunuza nazaran mümkün olduğu kadar eski bir talebem olacağınızı düşündüm. Yeni talebelerimiz maalesef doğru Türkçe yazamıyorlar. Benim en
Azizim Arif Türkdoğan Beğ, 28 Ağustos tarihli mektubunuzu dün aldım. Gerçi beraat ettik. Fakat dava henüz bitmedi. Biz 17 Mart’ta beraat etmiştik. Sıkıyönetim Kumandanlığı, bu beraat kararını 24 Nisan’da temyiz etti. Askeri Yargıtay henüz bir karar vermedi.