Solcuların bir kısmı ve iyi niyetlileri büyük bir hayal içinde avunarak, hayal içinde kaybolan her insan gibi acı gerçekleri göremez oluyor. Tarihin şu devresinde yahut Batının falan ülkesinde “şöyle olmuştu” diyerek bizde de aynı şeyin tekrarlanacağına inanıyor.

Devamını oku

Türk fikir bayatına “İnkar Fırtınası” adlı eseriyle giren Aclan Sayılgan, memleketimizdeki solculuk ve komünizm üzerinde esaslı eserler verdikten sonra nihayet “Sol’un 94 yılı” adındaki büyük kitabını yayımladı, “inkâr Fırtınasında belirttiği gibi, kendisi bir zamanlar komünistlerin arasına girip

Devamını oku

“Tarih Şuuru”, milletlerin hafızasıdır. Hafıza nasıl, fert olarak insanların en küçükleriyle ihtiyarlarında bulunmazsa, milletlerin de henüz çocuk sayılabilecek kadar genç yani “kurulmamış” olanlarıyla ihtiyarlarında yani inkıraza mahkûm olacak kadar çürüyenlerinde bulunmaz. Millet haline gelmemiş olan insan topluluğu

Devamını oku

Komünizm, artık bütün dünya ve bilhassa bizim için iktisâdi bir fikir veya toplumsal bir düzen olmaktan çıkmıştır. Komünizm bugün, yalnız Moskofçuluk demektir. (O tarihlerde (1950) henüz Maoculuk vs. yoktu) Fransız ve İtalyan komünist partileri şeflerinden Pilipin komünist

Devamını oku

Benim bildiğime göre Türk destanı üzerinde ilk çalışan Türk, merhum Ziya Gök Alp’tır. Kendisi iyi bir şair olmakla beraber Türk destanının bazı parçalarını sade ve özlü bir dille nazma çekmiş ve bununla ilmi değil, yalnız millî ve

Devamını oku

Uğuz Kağan Destanı Son zamanlarda Türk destanını manzum olarak yazmak teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüs Ziya Gök Alp’ın ilk defa denediği gibi küçük parçalar üzerinde değil, Türk destanının büyük parçaları veya bütünü üzerinde

Devamını oku

Daha önce de askerlerinin bulunmasına rağmen, disiplinli ve düzenli Türk Devlet Ordusu, “Tanrıkut Mete” (veya “Motun”) tarafından milâttan önce 209 yılında kuruldu. Buyruk ne kadar sert olursa olsun itaatsizliğin ve hedefi vuramamanın ölümle cezalandırıldığı bu ordu “10”,

Devamını oku

Doktor Tevetoğlu Fethi, 1944-1945 yıllarında, o zamanki Halk Partisi hükümetinin ve onun Milli Şefinin Türkçülük düşmanı seferinde, sanık sandalyesine şerefle oturanlardan biridir. Türkiye’de birçok defa yapılan komünist tutuklamalarında, sanıklar birbirleri aleyhinde bulunup birbirlerini ihbar ettikleri, bu yüzden

Devamını oku

Sözlerle davranışlar arasındaki uygunluk, ahlâkın esas kaidelerinden biridir. Dindarlık dâvasındaki adam Tanrıya inanmıyor, sosyal adalet düşüncesini güden birisi halkı sömürüyor, demokrasi diye haykıranlar diktatörlük kışkırtıcılığı ediyorsa, bu adamlar ahlâklı değildir. Milliyetçilik konusunda da böyledir. Hem milliyetçi olacak

Devamını oku

36/38