Millî Şuur Harekete Geçiyor
Milli şuurun şahlanmış olduğu eski çağları andıkça son yılların uyuşukluğundan karamsarlığa düşmemek mümkün değildi.
Her ne pahasına olursa olsun barış, barış olacağı için askerlik ve savaş aleyhtarlığı, manevi değerlerin topyekun inkarıyla ‘‘ekonomik yaşantı’’dan başka her düşüncenin reddi… Manzara buydu. Basın yoluyla bunun öyle bir propagandası yapılıyordu ki yüz binlerce yurttaşın beyninde iz bırakmaması imkânsızdı.
Tabii, böyle toplumların sonu çöküntü olacağı için millete, yurda bağlı kimseler yarına kuşku ile bakar hale gelmişlerdi. Tek güvenç Türk ırkının mayasındaki cevherde idi.
Kıbrıs olayı bu cevherin yaşamakta olduğunu ortaya koydu ve yalnız Türkiye Türkleri’ni değil, dış Türkleri de ruhlandırarak onların da yarınlarına ümitle bakmasını sağladı.
Ebedi barış ve artık savaş yok teranesi dolayısıyla ihmal edilmiş olan ordunun güçlendirilmesi konusu ele alınarak önce hava ve deniz kuvvetleri için, sonra da kara ordusu için vakıflar kuruldu. Demek ki ordulara sade hükümet değil, millet de bir şeyler verecekti. Milletin vermeye ne kadar istekli olduğu, Trakya’ya yürütülen askeri birliklere verdikleriyle ortaya çıktı.
Kıbrıs’ta ordumuzun varmak istediği sınıra “Attila Hattı” denerek geçmişin parlak bir hakanı anılmış oldu.
Ve…
Hepsinden mühim olarak da Silâhlı Kuvvetler Günü olarak kabul edilen 26 Ağustosta Kara Ordumuzun kuruluşunun 2183. yılı kutlandı. Yani milattan önce 209 yılında büyük Kun Yabgusu Tanrıkut Mete’nin o yenilmez, o çelik disiplinli, o keskin nişancılardan mürekkep ordusunu kurması bugün ki Cumhuriyet Ordusunun başlangıcı olarak kabul edilmekle milletimizi yaratan dehanın hatırası ve eseri kutlanmış oldu.
En sonunda da, Kıbrıs’taki şehitlerimizin doğdukları yerlere getirilmesi hakkındaki teklife bugünkü Başkomutan Sancar Paşa’nın “Hayır! Onlar Kıbrıs’ta kalacaklardır” cevabıyla Kıbrıs’ın da yurdumuz olduğu tescil edilmiş bulundu.
Bütün bunlar milli şuurun harekete geçmiş olduğunun tanıklarıdır. Milli şuur uyanınca da “Büyük Türkeli”nin kurulmasının belirtileri gözükmüş demektir:
Selam şanlı mazimize! Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silâhlarına!