İsmail Hakkı Gökhun’a (1)
Azizim Şaman,
Bayram tebriği kartını ve 22 Kasım tarihli mektubunu aldım. Nihayet oradaki (1) durumundan memnun olmaya başladığını öğrenince tabi ben de memnun oldum. Malüm ya, bizim bir özelliğimiz de hiçbir şeyden memnun olmamaktır. Önünde kalan şu 8-9 aylık sürede ne öğrenebilirsen öğren de vatana bir mikdar da olsa yenilikler getir. Burada bu yenilikleri getirmek için bir yığın eşekle uğraşacağın muhakkak ama sen yine elinden geleni yaparsın. Bu türlü şeylere alışıksın. İstersen biraz da hayvan terbiyecileriyle görüşüp eşeklerle nasıl bir sistem kurulabileceğini onlardan öğren.
Finlerin Almanlara Saksa demeleri onların ilk önce Saksonları tanımalarından ileri geliyor. İsveçlilere Ruotsi demeleri “Rus” demektir. “Rus” aslında bir İsveç boyu olup Islavlar’a hakim olarak onlara Rus adının verilmesine sebep olmuş, fakat kendileri o kalabalık arasında ıslavlaşmışlar, bugünkü Rus milletini teşkil etmişlerdir. Bulgarların ıslavlaşması, Frankların latinleşmesi gibi. Ruslara verdikleri Venörye adı da galiba Vareng adından gelme. Bizans hizmetinde bulunan bir varengler vardı. Bunlar galiba Islav asıllı idiler. Bunu bir tahmin olarak söylüyorum. Fransızlara Ranska demeleri de “Franska”nın bozuk bir şekli olacak. Fakat sen hepsini yazmışsın da bize ne dediklerini söylememişsin.
Bunlara akraba olduğumuzu Oğuz Han destanı ile anlat. Destanda Finlerin ecdadına “It Barak” dendiğini söyle. Macarlarla Türkler arasındaki ırki karabetin Macarlar tarafından kabul edildiğini anlat. Bir de 20 yıl sonra Finlandiya’nın bolşevik olacağından endişe etmesinler. 20 yıla kadar Rusya’da bolşevizm bitecek ve Rusya parçalanacak. Netekim Rus bilginleri şimdiden komünizme karşı aleni cephe almışlardır. Rusya’daki yeraltı faaliyeti önlenememektedir. Zaten bir millet 50 yıl zulüm altında yaşayıp kültür bakımından ilerleyerek uyandıktan sonra onu eskisi gibi idare etmeye imkan yoktur. Hele Rusya gibi içinde 40 milyon Türk, 40 milyon Ukraynalı, 3 milyon Gürcü, 2 milyon Fin vesaire bulunan bir ülkede bu eşeklik uzun sürmez. Rusya batacak. Finlere söyle: Ben Şaman duası ettim mi, etmedim mi, onlar mutlaka yok olacaktır.
Şaman duasıyla Rusya’yı batırıyorum ama kendime hayrım yok: Tashih-i karar talebimizi Yargıtay başsavcısı kabul etmedi. CHP’li imiş. Dosyanız İstanbul’a geldi. Bugün yarın bize içeri buyrun derler. Ben asıl Kayabek için üzülüyorum. Benim emekli maaşım var. O evini dükkanıyla geçindiriyor. 15 ay çalışmazsa herhalde çok büyük sıkıntıya düşer (2).
Tevetoğlu, İfrit itönünün senatodaki yeminini anlattı. Herif ayakta duramıyormuş ve sıvama aptalmış. Onun başkanlığı falan olamaz diyor. Mart’ta Cumhurbaşkanlığına en kuvvetli adayın Faruk Gürler (3) olduğunu söylüyorlar. Bir kere komünizm düşmanı. Sonra da, bizim gibi olmasa da, milliyetçi. Bu kadar yeter.
Adresindeki rakamlara kızıyorum: 4 B 13 C ne demek? 00600 ne biçim sayı? Finlere söyle şunları düzeltsinler. Selamlar.
DİPNOTLAR
(1) Mektup, o sıralar İsmail Hakkı Gökhun’un bulunduğu Almanya’ya yazılmıştır
(2) Mustafa Kayabek, Ötüken’deki yazı sebebiyle (ve derginin yazı işleri müdürü olarak gözükmesi gerekçesiyle) Atsız’la birlikte mahkum olmuştu. Atsız, onun hapis yatacağı sürede geçim sıkıntısı çekmesi ihtimalini düşünerek üzülüyor.
(3) Faruk Güler 12 Mart Muhtırası’nı veren dört generalden biri. O tarihte Kara Kuvvetleri kumandanı idi.(1971) Daha sonra, Memduh Tağmaç’ın yerine Genel Kurmay başkanı olmuştur. 1973 Mart ayında Cevdet Sunay’ın cumhurbaşkanlığı süresi dolacağı için, yeni seçim yapılacaktı. Cumhurbaşkanlığına giden yolun Genelkurmay başkanlığından geçmesi neredeyse bir teamül haline geldiği içini Faruk Güler’in adaylığı üzerinde duruluyordu. Gürler, Mart 1973’ten önce emekliye ayrılacak, Cumhurbaşkanlığı tarafından derhal seneto üyeliğine atanacak, bu suretle adaylık imkanı bulacak, fakat Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için seçilemeyecektir.