Şöhreti ve Tesiri – Sakin Öner
Hüseyin Nihal Atsız, komünizm, bölgecilik ve mezhebçilik gibi Türk devletinin varlığına yönelmiş zararlı akımlara karşı verdiği büyük Türkçü mücadele, Türk ülküsü ve tarihi üzerinde yaptığı ilmi çalışmalar, “Kızılelma” ve “Turan” ideallerinin meş’alesini genç gönüllerde tutuşturmak için yazdığı roman ve şiirlerle haklı bir şöhrete ve ölümsüz bir isme sahip olduğu gibi, Cumhuriyet döneminin bütün nesilleri üzerinde çok derin tesirler bırakmış mühim bir şahsiyettir.
Türkçü mücadelesini başlattığı ilk günden itibaren çevresinde milliyetçi bir halka meydana getirmeye muvaffak olan Atsız, çıkardığı dergiler ve yaptığı Türkçü neşriyat vasıtasıyla milliyetçi bir toplum şuurunun doğmasını gerçekleştirmiştir. Bu arada bir taraftan yerli komünistlerin artan faaliyetlerini sergileyerek devletin mes’ul kişilerini uyarmaya çalışırken, diğer taraftan da bu faaliyetlerin artmasını önlemeye büyük gayret sarfetmiştir. Atsız’ın bu çalışmaları, kısa zamanda Türk düşmanlarına karşı uyanık, Türklük şuuruyla dolu, Türk milletinin değerlerine bağlı, Türkçü bir kadronun yetişmesini sağlamıştır.
Şiir, roman, hikaye ve makale türlerinde yayınladığı eserleriyle, Türkçü bir edebiyatın doğmasını da sağlayan Atsız’ın, 1930 yılından itibaren yurdumuzda meydana getirilen milli konulu eserlerin büyük çoğunluğunda giderek artan bir tesiri mevcuttur. Günümüzde isim yapmış veya istikbal vaadeden milliyetçi şair ve yazarların en büyük ilham kaynağı, Atsız külliyatıdır.
Atsız’ın Türk düşünce hayatına yaptığı en büyük tesir, bütün mes’elelere Türkçü bir gözle nasıl bakılabileceği metodunu vermiş olmasıdır. Yabancı kültürlerin yozlaştırdığı bulanık zihinlerin kozmopolit dünyasında değil, tarihin derinliklerinden süzülerek gelen Türkçü bir gözün berrak çerçevesinden mes’eleleri değerlendirmeyi başaran Büyük Türkçü, bilhassa Türk tarihinin karanlık ve yanlış bilinen noktalarını bu metodla aydınlatmış ve Türk düşmanlarının Türk nesillerini tarihinden soğutma yolundaki oyunlarını bozmuştur..
Türkçülük fikrinin yaygınlaşabilmesi için yapılan teşkilatlanma çalışmalarında da Atsız’ın rolü büyüktür. O, Türkçülük fikrinin siyasi bir aksiyona geçiş döneminde de önemli hizmetler ifa etmiştir. Türk Ülkücü Hareketi’nin lider kadrosunda görev alan birçok eleman, yetişme dönemlerinde, büyük ölçüde, Atsız’ın eserleri ve fikirleri ile beslenmişlerdir.
Atsız, ülküsü için, asla taviz vermeden sürdürdüğü büyük mücadele ile gerek sağlığında, gerekse ölümünden sonra, bütün ülkücülere imrenilecek, örnek alınacak bir ülkücü tipi çizmiştir. Düşmanına bile “O’nu bir kaşık suda boğarım, fakat davasından kirpik ucu kadar taviz vermediği için de takdir ederim” dedirtecek kadar abidevi bir hayat yaşayan Atsız, milliyetçileri bunaldığı dar günlerde aydınlığa kavuşturan bir bozkurt, bir öncü olmuştur.
Türkçülük tarihinin çağımızdaki en büyük isimlerinden biri olan Hüseyin Nihal Atsız, yaptığı milli kıyamlarla milletinin hayatında yapıcı tesirler meydana getirdiği gibi, bilhassa Türk gençliğinin milli bir yola girmesinde büyük emek sarfetmiştir. O’nun ülkü dağıtan ateşinden yalnız gününün nesilleri değil, geleceğin bütün nesilleri etkilenecektir. Çünkü ülküsü daima ufukların ötesine taşan bir ülkücünün, tesiri de, gününü aşarak sonsuza doğru uzanır.
Dünya tarihinin meşhurlar listesinde, Atsız kadar kalıcı ve sürekli bir tesire sahip olanların sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Aynı zamanda, sahte kahramanların gerçek kahramanların yerini aldığı bir keşmekeş döneminde, kimsenin inkar edemiyeceği haklı bir şöhrete sahip olması, O’nun büyüklüğünü bir kat daha arttırmaktadır.
Arınmış bir gönül ve inanmış bir yürekle yaptığı Türkçü mücadele ile Türklüğün tarihi kadrosu içinde layık olduğu yeri alan ülkü devi Nihal Atsız’ın şöhreti ve tesiri, sonsuzluğa kadar devam edecektir.