Pek çok Türk’ün yaşadığı Münih’e “Türkiye’nin 58. vilâyeti” denildiğini biliyordum, 27 Mayıs 1960 ihtilâlinin veya inkılâbının, yahut devriminin ve yahut Celâl Bayar’ın Yassıada’daki deyimiyle ayaklanmasının feyizli sonuçlarından olarak zevcem yıllardır orada yaşadığı, oğlum da Münih Üniversitesine devam
İstanbul’da Zeytinburnu’nda oturan Doğu Türkistanlı Kazaklardan 72 aile, ümitle ümitsizlik arasında bocalayarak devletten gelecek yardımı bekliyorlar. Bunlar 10-12 yıl önce, Doğu Türkistan’da Çinlilere karşı ayaklanarak, yıllarca vuruşan, sonra orantısızlık yüzünden göçe karar vererek vuruşa vuruşa Tibet üzerinden
Kırım Türklerinin ileri gelenlerinden Cafer Seydahmet Bey’in Gaspıralı İsmail Bey adındaki büyük eseri pek yakında intişar edecektir. Rus telaffuzuyla Gasprinski diye tanıdığımız İsmail Bey bugün Ankara’ya ve yarın Yedisuya heykeli dikilecek büyük Türklerden biridir. Ne yazık kî
Efendim, “Yaş Türkistan” mecmuasında çıkan yazılarınızı dikkatle okudum. “Atsız Mecmua” da K.A. imzasıyla çıkan yazı dolayısıyla ve kullandığımız “Sart” kelimesi münasebetiyle yazdıklarınıza Atsız’ın bu sonuncu sayısında cevap vermeği kendime millî borç bildiğim için bu satırları yazıyorum: K.A.
Dünya çok değişti. Galiba fabrika bacalarından ve arabalardan çıkan zehirli gazlar havanın terkibine iyice karışarak insan şuurunda kötü tesirler yaptı. Her zaman için geçerli olan manevî değerlerin bu kadar değişmesini başka türlü açıklamaya imkân yok. Eskiden insanları
Bunca yazılara, açıklamalara, anlatmalara rağmen Türk milleti hâlâ komünistle sosyalistin farkını öğrenemedi. Sosyalistlere komünist damgası vurulduğu gibi kıpkızıl Moskof ajanlarının da sosyalist sayıldığı veya sanıldığı oluyor. Sosyalizm, milletin iktisadî hayatını düzenlerken onun bütün fertlerinin mümkün olduğu kadar
Şu geçen aylarda, bizi ilgilendirmesi gereken iki kişi, aramızdan göçüp gitti: Azerbaycanlı Mehmet Sadık Aran ve Türkiyeli Tahsin Demiray, “Bizi ilgilendirmesi” demekten maksadım ikisinin de Türk milliyetçisi olması, bu yolda çalışıp uğraşmaları, yazılar yazmaları ve hizmet etmeleri
Ziya Gök Alp ve Hilmi Ziyadan sonra Türk destanı üzerindeki çalışmalar daha ilmî ve daha metodlu olmuştur. Başka milletlerin destanları hakkındaki eserleri inceleyerek Türk destanının ilmî tasnifini yapan ilk Türk, İstanbul Üniversitesinde Türk tarihi okutan Profesör Zeki
Yunanistan Türkleri derken hiç şüphesiz bugün Yunanistan adını taşıyan devletin sınırları içinde yaşayan, fakat ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören, aşağı yukarı, Amerika’daki zencilerle aynı kadere sahip olan ırkdaşlarımızı anlatmak istiyoruz. Yoksa, bugün Yunanistan denilen devlette, “Yunanlı” denen