Hüseyin Nihal Atsız, Türk fikir hayatının en mücadeleci isimlerindendir. Korkusuzca kalem oynatmıştır. Neye inandıysa onu, zorlukları göğüsleyerek, hapse girmeyi göze alarak, savunmuştur. Hiçbir surette inanancından taviz vermemiştir. Atsız, mücadeleci kimliği yanında büyük bir ilim adamı ve büyük
Atsız; Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp’ten sonra Cumhuriyet çağının Türkçüsüdür. Atatürk bu fikrin uygulayıcısı, Türkiye Cumhuriyeti ise Türkçülüğün gerçekleşmesidir! Bu kitap, Atsız’ın hayatı ve mücadelesi hakkında bir giriş denemesidir. Bu kitapla çoğu ezberlerinizi unutup yeniden öğrenecek ve
Hüseyin Nihâl Atsız İstanbul’da 1905’te doğdu, 1975’te de öldü. Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Rıza Nur gibi öncülerin yolunda gitti ve ömrünün 50 yılını Türklük ve Türkçülük düşüncesinin gelişmesi için harcadı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Türk tarihi henüz tedvin edilmemiştir. Bu kadar büyük ve mühim bir milletin tarihi için “henüz tedvin edilmemiştir” demek ilk bakışta insana imkânsız gibi görünse de bu, bir gerçektir. Bunun başlıca üç sebebi vardır: Birincisi, Türk tarihinin başka
Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim: Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim. Dünya denen mezellete dalsın her isteyen; Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim. Herkes bir özleyişle yaşar… Ben de öylece Altaylar’ın ve Tanrıdağ’ın çevresindeyim. Merdânelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Çanakkaleye Yürüyüş Türk tarihini dolduran büyük zaferler arasında, Dumlupınar da dahil olduğu halde, hiç birisi Çanakkale zaferi kadar kat’i neticeli olmamıştır. Çanakkale müdafaası Sakarya müdafaasının ve Dumlupınar taarruzunun anasıdır. Çanakkale müdafaası olmasaydı cihan savaşı iki yılda bitecek
Ufak meselelerle büyük dâvalar engellenemez. Türkçülük yürüyecek ve Türk ırkı muzaffer olacaktır. Tanrı Türk’ü korusun.
Çoğu üniversiteli olan bir takım gençlerin aylardan beri şuraya buraya kireçle ve büyük harflerle “NATO’ya hayır” diye yazdıkları görülmektedir. Gençlerin bu yazıları, kabataslak olarak düşüncelerini belirtmekte ise de bu fikrin sebepleri ve teferruatı ancak, o gençleri destekleyen
Küçük tedbirlerle mühim arızaların giderilmesi, çok defa mümkündür. Işığın yerini değiştirmek gözlerin yorulmasını, kışın yün fanila giymek, üşümekten doğan türlü hastalıkları önler. Sobaya yapışan bir çocuk için tedbir onu azarlamak yahut dövmek değil, sobanın çevresini parmaklıkla çevirmektir.