Türk Kara Ordusunun Kuruluş Meselesi
Bir müddetten beri, Türk Kara Kuvvetleri”nin, yani daha gerçek anlamı ile Türk Ordusu”nun kuruluş tarihinin 1363 olduğu kabul edilerek, belirli günlerde, bu yıl başlangıç sayılmak suretiyle, törenler yapılmaktadır. Türk Ordusunun kuruluş tarihi 1363 olarak kabul edildiği takdirde, önce şu sorunun karşılığını bulmak gerekmektedir:
Türk Ordusu o tarihte kuruldu ise, ondan önceki büyük savaşlar, çok büyük stratejik hareketler ve taktik vuruşmalar kimin tarafından yapılmıştı? Bu hareketleri yapanlar ve büyük imha savaşlarını kazananlar Türk orduları değil mi idi? Meselâ; 1071 Malazgirt Savaşı”nı Türk Ordusu değil de, çeteler mi yapıp kazanmıştı? Yahut bu ordu Türk Devleti tarafından para ile tutulmuş yabancı askerler tarafından mı kurulmuştu? Bunun gibi, 1040”ta Dendanekan Savaşı”nı, 1048 Pasinler Savaşı”nı; I. Kılıç Arslan, I. Mesud, II. Kılıç Arslan”ın Haçlılarla yaptığı büyük meydan savaşlarını yapanlar Türk Orduları değil mi idi?
Türk Ordusu”nu 1363”te kurulmuş saymak, millî gururu inciten bir davranıştır. Çünkü 1363”te kurulan Türk Kara Ordusu değil, devşirmelerden meydana gelen bir iki muhafız bölüğüdür. Osmanlı Hanedanı zamanındaki büyük askerî hareketlerde bunların rolü cirimleri kadar olmuş, asıl savaşı tımarlılar, yani eskiden beri mevcut olan ordu yapmıştır.
1363”te kurulmuş ordu ile, yeni bir ordu düzeninden bahsedilmek isteniyorsa, yine yanlıştır. Çünkü bu ordu XIX. Yüzyılda bizzat devlet tarafından kaldırılarak yenisi kurulmuş, hattâ Balkan Savaşı”ndan sonra Almanya”dan getirilen öğretmenlere ve yeni teşkilâtla ordu, yeni baştan düzenlenmiştir. Değişme burada da bitmemiştir. Şimdiki ordumuzun eğitim, kuruluş, taktik, kıyafet, hattâ yürüyüş ve adım atış bakımından, Millî Mücadele”yi yapan orduya benzer tarafı kalmış mıdır?
Böyle olduğu halde, bunlara, nasıl aynı ordunun türlü çağlardaki kademeleri diye bakıyorsak, 1363”ten önceki zamanların ordusuna da öyle bakmak gerekir ve gerçek de budur.
Milâttan önce 220”den beri tarihî belgelerle bilinen ve tarihte birinci sınıf asker diye tanınan bir millet, 16 yüzyıl ordusu olmadan yaşayacak, sonra ancak 1363”te aklına gelerek bir kara ordusu kuracak, bu ordu da yeryüzünde Türk kalmamış gibi, hep yabancılardan meydana getirilecek.
Doğrusu söylenecek söz bulamıyorum.
Bu hüküm, yurtta millî kültür yoksulluğunun derecesini gösteriyor. Halbuki, millî şuurun ancak milli kültürle ayakta tutulacağı, artık dünyanın yuvarlaklığı kabilinden bir gerçektir. Millî kültürün kaynağı ise okullardır, bazı derslerdir. Bu derslerin başında Türk dili ve Türk tarihi gelir. Millî Eğitim Bakanlığı, ilk okulların ikinci sınıfından başlayıp lisenin son sınıfını kadar sistemli bir Türk tarihi dersi okutsa, çok yerinde bir harekette bulunmuş olurdu. Başka milletlerin aydınlarındaki kendi tarihlerini biliş, itiraf etmek gerekir ki, her türlü takdirin üstündedir. Bizim aydınlarımızın da o hale gelebilmesi, ancak, ders programlarının yeniden ayarlanması ile mümkün olabilir. Kısacası, ilk ve orta öğretim, bir yandan millî şuur, bir yandan da atom çağı gereklerine göre ayarlanmalıdır.
Lise öğreniminde tarihini iyi öğrenecek bir Türk; Atila”nın, Kül Tegin”in, Çağrı Beğ”in seferlerini; Çengiz Han”ın genç komutanı Cebe”nin Doğu Avrupa”ya olan harika yürüyüşünü ve bu komutanların eşsiz disiplinini de iyi bilecektir.
O halde, Türk Ordusu ne zaman kuruldu?
Bugünkü tarih bilgimize göre, ilk teşkilâtlı Türk Ordusu, Milâttan önce 209”da Tanrıkut Mete (=Motun) tarafından kurulmuş, verilen buyruğa kayıtsız-şartsız itaat esas kabul edilmiştir. Ordu 10, 100, 1000 kişilik birliklere ayrılmıştır. Mete de, uzak menzili bir yay icat etmiş, bu müthiş ordu sayesinde Korâ”dan Hazar”a kadar olan bölgeyi tek devlet halinde birleştirerek Türk milletinin yaratıcısı olmuştur.
Bundan sonraki bütün ordularımız Tanrıkut Ordusunun devamıdır. Zaman zaman değişiklikler ve düzeltmeler yapılmış, fakat ruh ve temel aynı kalmıştır.
Bu sebeple 1363 yılı Türk Kara Kuvvetleri”nin, yani Türk Ordusu”nun kuruluş tarihi olamaz. Bu tarihî gerçeği kabul etmeye mecburuz.