Türkiye, Demokrat Parti iktidarda kaldıkça, kesin olarak Batı grubunda kalacaktır. Bu bakımdan Avrupa-Amerika demokrasileriyle siyasî münasebetlerimizin devamı gayet tabiidir. Bir devlet, dost olmadığı başka devletlerle de siyasî münasebetlerini muhafaza edebilir. İstiklâl Savaşından sonra uzun müddet Türkiye-İngiltere münasebetleri

Devamını oku

Bir zamanlar Türkçülüğe saldırmak, onu kötülemek isteyenler “faşist” veya “gardist” diyorlardı. 1944’ten sonra “ırkçı”, “Turancı” demek moda oldu. Türkçülüğün faşistlik ve gardistlikle ilgisi olmadığı âşikârdır. Kaldı ki aslında ne faşist veya gardist, ne de ırkçı veya Turancı

Devamını oku

Türkçülük düşüncesi, bu fikrin düşmanları veya her şeyle alay etmek alışkanlığında olan prensipsizler tarafından saldırıya uğrarken, yapılan sataşmaların başlıcaları şunlar olmuştur: 1- Bunlardan biri “Türkçülük” kelimesine olan itirazdır. İtirazcılar şöyle demektedirler: “Türkçülük de ne demek oluyor? Bunlar

Devamını oku

Bir müddetten beri, Türk Kara Kuvvetleri”nin, yani daha gerçek anlamı ile Türk Ordusu”nun kuruluş tarihinin 1363 olduğu kabul edilerek, belirli günlerde, bu yıl başlangıç sayılmak suretiyle, törenler yapılmaktadır. Türk Ordusunun kuruluş tarihi 1363 olarak kabul edildiği takdirde,

Devamını oku

Türkiye Devleti’nin kuruluşunda çok büyük payı olan bu kahraman Oğuz Beği, Mikaîl Yabgu’nun büyük oğlu, Selçuk Sübaşı’nın da torunudur. Mikaîl yabgu büyük ihtimalle babası Selçuk Beğ’den önce ölmüş, fakat tarihe Çağrı Beğ ve Tuğrul Beğ adında iki

Devamını oku

BİRİNCİ İHANET Türk tarihi, içimizdeki yabancıların ihaneti ile doludur. Tarihimizin biraz aydınlanmaya başladığı çağlardanberi aralıksız süregelen bu ihanetler, yabancı kan taşıyanlar”a güvenmenin, onlara devlette üstün değil, en aşağı bir yer bile vermenin ne büyük yanlış olduğunu anlatan

Devamını oku

“Tarih Şuuru”, milletlerin hafızasıdır. Hafıza nasıl, fert olarak insanların en küçükleriyle ihtiyarlarında bulunmazsa, milletlerin de henüz çocuk sayılabilecek kadar genç yani “kurulmamış” olanlarıyla ihtiyarlarında yani inkıraza mahkûm olacak kadar çürüyenlerinde bulunmaz. Millet haline gelmemiş olan insan topluluğu

Devamını oku

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden; Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu… Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay

Devamını oku

Türkiye’nin, öyle ikide bir değişmeyecek olan anayasası “Kurucular Meclisi” tarafından hazırlanırken hakim duygu ve düşünce Türklük ve ilim olmalıdır. Kurucular Meclisi, başka milletlerin kanunlarını Türkçe’ye çevirerek Türk kanunu hazırlamak işinin gülünç bir fantezi olacağını idrak etmelidir. Örf

Devamını oku

27/31