Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden İtler bile gülecek kimsesizliğimize. Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların… Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda. Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların Yalnız
Yalnızım, ne kadar aranıp dursam Baş ucumda seni bulamıyorum. Güneşten vazgeçip susuz olsam da Seninle olmadan olamıyorum. Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı? Gitsem bulur muyum kendi yuva mı? Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
Şu dağların meşeleri karanlık, Etekleri olur çayır çimenlik Kızanlarla burda eder yarenlik, “Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır, Yağmur yağar, pusatları ıslanır”. Sarı Zeybek şu dağların eridir, Dağlar onun bütün yoğu varıdır. Kendi sarı, bindiği at dorudur; Attan
Üç ömre bedel kırk yedi yıl gün gibi geçti, Dünyadaki her zevke dedim: Yok kadar azmış. Bir başka hayat, başka cihan özlüyorum ben, Bildim ki ölümden öte gerçek olamazmış… *** Yürür gün doğmadan yollarda her gün Sakat,
Adı yok,şehit! Kefenin; Vatan, Tabutun; Cihan, Düşünüp övün, Yaşıyor ünün… Damarında kan, Bir alev midir? Yaşaman; roman, Ölümün; şiir. Sana yok ne taş, Nede bir mezar, Bu hayat; savaş, Ebedi uzar… Eşit olduğun, Şu güneş; Tuğun, Tabutum;
Özledim… Yanıklık canıma değdi… Özledim, yıllarca daha özlerim. Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım… Yatın ümitlerim, uykuya yatın! Bitin hasretlerim, tükenip bitin! Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin; Onunla dikleşir bütün düzlerim. Yanımda sanrım, bakarım
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden; Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu… Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay
Tanrının “gel” buyruğu tatlılıkla erince Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice? Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası, Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince. Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır; İkisini birlikte verirler bir
İçim yine sevinçle dolup yanıyor; Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor. Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden; Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden; Zafer, ümit kaynağının bir çeşmesidir. Zafer bir çok gönüllerin birleşmesidir. Gönülleri birleşenler ölse de bir gün, Gök kubbede