Nihal Atsız’ın Türk tarihinin kaynaklarını incelerken gösterdiği titizlik okuyucunun malumudur. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1974 yılında yayımlanan Türk Ansiklopedisi için yazdığı maddelerde edebiyat, tarih, din ve askerlik tarihimizin mühim simalarını ele almaktadır. Okuyucu bu eserde, Oğuzhan’dan Edirneli
Çanakkaleye Yürüyüş Türk tarihini dolduran büyük zaferler arasında, Dumlupınar da dahil olduğu halde, hiç birisi Çanakkale zaferi kadar kat’i neticeli olmamıştır. Çanakkale müdafaası Sakarya müdafaasının ve Dumlupınar taarruzunun anasıdır. Çanakkale müdafaası olmasaydı cihan savaşı iki yılda bitecek
“Edebiyat tarihi, tarihin bir koludur. Bir milletin edebi mahsullerini yahut başka bir tarifle duygu ve düşünce mahsullerini, tarih çerçevesi içinde, mütalaa eder. Her edebi eser ve her şair bir milletin ve bir tarih devrinin yetiştirmesi olduğu için
“Türk Tarihinde Meseleler” tarih ve kültürümüze ait bazı konuların Türkçü görüşüyle yeni bir açıdan ele alınmasıdır. Fizik, kimya, matematik gibi kesin hükümlü bilimlerin dışında kalan ve sosyal bilimler çerçevesine giren bütün bilimlerin daima belirli bir açıdan mütalâaolunduğu
Türk Ülküsü’nün bu yeni baskısında, yazarın 1 Ocak 1966 tarihli “Önsöz”ünde: “… Böylelikle kitap kısa bir zamana değil, uzun bir zamana seslenebilecek bir ülkü dergisi durumuna gelmektedir” ifadesiyle karar kıldığı şekle sadık kalınmıştır.
Aziz Türk milleti! 3 Mayıs 1944 sonrasının, küçük mikyasta da olsa, hortlama temayülleri göstermesi karşısında vicdanımızın sesine uyarak bu açık mektubu yayınlamağa ve senin asil vicdanına ve üstün aklıselimine hitap etmeğe karar verdik. Haklarında üvey evlât muamelesi
Dünya bir devler ve kahramanlar ülkesi olmağa doğru gidiyor. Bir yandan çok nüfuslu, akraba milletleri de kendi topluluğu içine alan devletler kurulurken bir yandan da kendi illetlerinin şan ve şerefi uğrunda hayatlarını hiçe sayan, bile bile yüzde
Türk tarihi, dünyanın en hamasî şiiri, Türk kahramanları da o şiirin berceste mısralarıdır. Bir zafer şehrâhını dolduran heykeller gibi 26 asrı süsleyen bu ölmezler tümeni arasında bir teki bir millete şeref verecek ne büyük faniler gelip geçti.
Kırım Türklerinin ileri gelenlerinden Cafer Seydahmet Bey’in Gaspıralı İsmail Bey adındaki büyük eseri pek yakında intişar edecektir. Rus telaffuzuyla Gasprinski diye tanıdığımız İsmail Bey bugün Ankara’ya ve yarın Yedisuya heykeli dikilecek büyük Türklerden biridir. Ne yazık kî