Harb zamanında askerî düşüncenin hâkim olması prensibini herkes kabul etmiştir. Bir millet, silâhlı kuvvetleriyle çarpışmaya başlayınca tek gaye ve hedef ordunun kafi neticeyi almasıdır. Ordunun kat’i neticeyi alması için, toplu ve sağlam kalması şarttır. Bu şartın temini
Askerlik mesleklerin en şereflisidir. Eğer avukat fertlerin mukaddes haklarını müdafaa eden insan demekse, eğer rençper bizi doyuran bir işçi ise, eğer doktor hastaları iyi eden bir fedakârsa, asker de bir millet için kendi canını feda eden kahraman
Millete ihanet yalnız askerî sırları düşmana satmakla olmaz. Mevkiinin otoritesini kendi menfaati için kullanan devletli, akrabasının çocuğunu hatır için geçiren öğretmen, vazifesi başına geç gelip millet fertlerini bekleten belediye doktoru da birer vatan hainidir. Farkları, ihanetin şümulü
Cumhuriyetimizi kuran temel düşünce, herkesçe de bilindiği üzere Türkçülüktür. Buna rağmen, Atatürk’ün ölümünden sonra Türkçülük birçok saldırılara uğramış ve bu saldırılar karşısında yaralar almıştır. Bu yaraların en büyüğü şüphesiz 1944 olayları ve bu olaylar sonucunda alınandır; bu
Hüseyin Nihal Atsız… Bir ay önce vefatının 24.yıldönümünde andığımız, iki gün sonra, yani 12 Ocak’ta da doğumunun 95.yılında tekrar hatırlayacağımız ve anacağımız büyük Türkçü; büyük fikir, mücadele adamı; büyük edebiyatçı.. Hani derler ya, her insanın hayatını değiştiren,
Bir-iki gün sonra kendisini ziyaret edecektim. Önümüz mübarek Kurban Bayramı idi. Ese, dosta bayram tebrikleri hazırlamış, bu arada Atsız Hoca’ya da yazmış, fakat postaya vermekten son anda vazgeçmiştim. Nasıl olsa birkaç günlük tatil vardı. Bu vesileyle Hoca’yı
Bir fikir hareketini yürütmek, derin bir kültürden bir önce, çelik gibi bir iradeye ve sarsılmaz bir imana sahip olmayı gerektirir. İnsanı nerede, ne zaman, hangi şartlarda yakalayacağı bilinmeyen ve belki de hayat boyu sürecek bela ve felaketleri,
Hürriyet Gazetesi’nin 20 Mart 2000 târîhli sayısında Bay Yener Süsoy’un Türkiye’nin ilk kültür bakanı Bay Talat Halman ile yaptığı bir röportaj yayınlandı. Bay Süsoy’un, Bay Halman’ın hâtırâtını Hürriyet’e anlatmasının övüncü ile kaleme aldığı yazısı bize devenin “Nerem
Büyük devlet ve fikir adamları halkın gönlünde her zaman sevgiyle yaşadıkları için büyüktürler. Onlar için resmi olarak herhangi bir anma törenine veya hatıralarını canlı tutma çabalarına bile gerek yoktur. Çünkü milletin içinde çıkan ve millet tarafından bağırlarına