Osman Nuri Kurt’a (1)

Azizim O.N.Kurt Beğ,

24 Mart tarihli mektubunuzu, arkasından da vesika mahiyetinde olan gazeteleri aldım.Verdiğiniz bilgiler değerlidir. Bu yolda devamınızda faydalar olduğu şüphesizdir.Tabii, kendi hüviyetiniz ve fikirlerinizi hiç belli etmeseydiniz daha iyi olurdu. Buna rağmen hâlâ tarafsız, ortada bir şahıs gibi görünerek arasıra onlara hak vermek suretiyle yeni bilgiler elde etmeniz mümkündür. Solculuk şimdi dünyayı saran modadır. Her moda gibi bu da geçecektir.Sağlam millî kültürle yetişmeyen birçok Türkler, onların propagandasına kapılarak solculuğu memleketin kurtuluş yolu sanıyorlar ve arkasındaki Rus emperyalizmini, vatanımıza göz dikmiş Moskof ihtirasını görmüyorlar.

Sizin verdiğiniz bilgileri Ötüken’de yayınlayacak değilim.Belki kısaca, herkesin bildiği kadar “Almanya’daki işçi ve öğrencilerimiz arasında komünist faaliyetler yapılıyor.” kabîlinden bir iki cümle kullanabilirim.Fakat ne sizin adınızı, ne de orada faaliyet gösteren solcu ve Kürtçülerin adından bahsetmem. Bu bilgileri gereken kimselere veririm ki mebus ve senatörlerdir, onlar da daha yetkili makamlara ulaştırırlar. Bunun faydası daha çok olur.

Türkiye’deki solcular edepsizlik etmekte devam ediyorlarsa da bunların karşısında milliyetçi unsurlar da eksik olmuyor.Bilhassa Erzurum ve Trabzon’da şımarık solcuların karşısına milliyetçi öğrencilerle birlikte halk da çıkıyor. Nitekim dün Erzurum’da böyle bir vaka oldu ve solcular esaslı bir dayak yiyip birkaç tanesi hastahanelik oldu. Fakattabii asıl mesele bu işi hükûmetin ele almasıdır. Hükûmet ise diğer partilerle dalaşmaktan başka bir işe bakacak durumda değildir.Solcuların Türkiye’ye zararları başka bakımdan olmaktadır.Mütemadi boykotlarla üniversite ve yüksek okullar işlemez hale geliyor.Böylece memleketin muhtaç olduğu mühendis, doktor, fen adamı gibi kalkınma unsurları mezun olamıyor. Yetişemiyor. Netice olarak da Türkiye, milletler arasındaki ilim ve teknik yarışında onlara yetişmek, bazılarını geçmek imkânlarını kaybediyor.Tabii, bu sonuna kadar böyle gidecek değil. Yalnız çare ne kadar erken bulunursa millet okadar kârlı çıkar.

Bununla beraber bizden daha berbat olan bazı memleketler de var.Meselâ İtalya. Birkaç gün önce görüştüğüm bir Alman profesör, İtalya’dan gelmişti, onların bu rezilâne halini gördüğü için “İtalya’ya bir Mussolini lâzım.” dedi. Arkasından da: “Hatta bütün Batı Avrupa’ya” diye ilâve etti.Her şeyin aşırısı zarardır. Hürriyetin aşırısı da öyle oluyor ve demokrasileri tahrip ediyor.Bereket versin ki komünist ülkelerde de çatlaklıklar çoktan başlamıştır. Onlar da birbirlerini yiyorlar. Öyle olmasa bizim taraf için ciddî tehlike olurdu.

Ufak bir ameliyat geçirdiğim içn mektubunuza vaktinde cevap veremedim. şimdi tamamile iyiyim.Fakat yine de çok meşguliyetim var. Hele evimizin pek konforsuz ve çürük çarık olması bu evdeki işleri zorlaştırıyor. En mühim sıkıntımız da suyumuzun keyfî şekilde akması. Bazen üst üste dört gün akmadığı oluyor.Yaşlı da olduğum için artık eskisi kadar çabuk çalışamıyor, iş göremiyorum.

Çalışmalarınızda başarılar ve sağlıklar diler, selâmlarımı gönderirim.

Tanrı Türk’ü Korusun.

23 Nisan 1970

Share
Published by
Hüseyin Nihal Atsız