İsmail Hakkı Yılanlıoğlu’na (3)
Kardeşim Yılanlıoğlu,
Üzücü şeyler için mektup yazmak, bu kanaat notu verme zamanında hiç de hoş olmuyor. Sen ve bilhassa Hacıömeroğlu, Ali Rıza Özer’e karşı çok sert muamele etmişsiniz. Zavallı çocuk ağlamış. Bir arkadaşı tarafından dolandırıldığı için çok müşkül durumda imiş.
Bu Ali Rıza’yı himaye eden subaylar, o çocuğun dolandırıcı olmadığını şerefleriyle temin ediyorlar. Çocuğu tahkir ettiği için de Hacıömeroğlu’na teessüflerini bildirmemi istiyorlar. Siz herhalde Orkun’un darda bulunduğu bir sırada o çocuğu sıkıştırdınız. Halbuki Ali Rıza, Orkun için başlangıçtan beri cidden büyük fedakarlık etmiştir. Kendi parasıyla reklamlar dahi yapmıştır. Böyle gençlere sert muamele onların ülküye karşı olan bağlılıklarını da sarsabilir. Bu sizin yaptığınız muamele her işin doğru gittiği memleketlerde yapılır. Burada öyle doğruluk nerde? Subayların bana yazdıklarına göre Ali Rıza’nın bir ahbabı 600 lirasını iç edip kaçmış. Çocuk Orkun’u kurtarırken o çocuğu yıkmayalım. Herhalde sizin de kafanızın kızgın olduğu bir gündü. Şu yere batası ikramiye çıkmadı gitti. Göçmen piyangosundan bana çıka çıka 5 lira çıktı. O bileti Orkun için almıştım. Yağmur ve Buğra’ya gönderdiğin kitaplara çok teşekkür ederiz. Orkun’un basımını 4000’e indirdik. Geleceği parlak gözükmüyor. 1944 tefrikası ilerliyor. Sen de bazı bilgiler gönder: O sırada orduya yapılan tamimlere dair falan.
Protokol caridir.
Tanrı Türkü korusun.