Hasan Oraltay‘a (1)
Azizim Hasan Oraltay Beğ,
15 Ekim tarihli mektubunu aldım.Kazakistan’da Farabi için yapılan neşriyat ve hareketler çok ilgi çekici. Tabiî, Farabi’ye komünistti diyenler çıkacak. Komünistlere bakılırsa Tanrı da komünisttir.
Bizim apartımanın işi biraz düzene girdi gibi. şimdi de kaloriferler yanmaya başladığı için büyük miktarda mazot parası almaya başladılar.Benim daireme Kasım ayı için 600 lira düştü. Sizin dairenin emlâk alım vergisi yatırılmış.Yalnız İsmail yeni kiracılarla kontrat yaparken ayda 25 lira verilmesi gereken fon parasını yazdırmamış. İsmail çok yumuşak yüzlü olduğu için herhalde utanmıştır.Bir de sizin daireyi habersiz terkeden heriflerin şimdi oturdukları yer bilindiği için Reşide Sançar, İsmail’e oraya gidip borçlarını vermeleri için talepte bulunmasını söylemişti, İsmail bunu yapmamış. Yahut yapmış da hergeleler vermemişler.
Reşide size bir hesap kâğıdı yazdı.Gönderilmek üzere bana verdi.Gönderiyorum. Daha 701 lira borcunuz varmış. Yani Aralık ayı (hayır, Kasım ayı olacak) kirasından da bir hayır yok.Borçtan kurtulamadınız vesselâm.
Siz bir gazetede (……..)’la sert bir münakaşaya girişmişsiniz. Görenler Dış Türklerin kendi aralarında tartışması fena tesir bırakıyor dediler. Sizden ricam:Münakaşa etmeyiniz.(…….), çoluk çocuktur. Onu kendinizle denk tutmayınız.
Abdülkadir İnan 86 yaşındadır. Benim çok iyi dostumdur. Bilgin adamdır. Değeri bilinmedi. Neyse ki Manas destanını, kısaltarak da olsa Türkiye Türkçesiyle yayınladı. Bir de şamanizm adlı mühim eser yayınladı. Makalelerinin mühim kısımını da, onun değerini takdir eden birkaç kişi büyük bir cilt halinde bastırttı.
Yolbars hakkındaki kitap sizde yoksa benimkini gönderebilirim. Bana lüzumu yok. (……….) zaten islâmcılık dâvâsı peşinde. Bir gazetede ‘Bütün Müslümanlar Bir Ordu’ başlıklı bir yazı yazmış.Ben görmedim. Epey önceymiş.Kendisini iki defa gördüm. Hoşlanmadım. Öyle lider falan olacak kimse değil.
Bu milletin gafleti seçimlerde görülüyor. İki elçinin öldürülmesi de belki biraz gözünü açar.
Ötüken’in Eylül sayısı dizilmiş olduğu hâlde basılmadı. Sebebi o matbaaya bizim gençlerin borçlu olması. Dün gece bana geldiler.Ekim sayısının da yazılarını verdim.Sizin Kökserik yazınız Ekim sayısında çıkacak.şimdi bu gençler Ankara’ya gittiler.Kendi özel matbaaları için para bulacaklar.Zaten borçlarını veremeyişleri 200.000 liralık alacaklarını alamadıklarından oldu. Eylül ve Ekim sayıları arkası arkasına çıkacak.Bu yüzden çok sıkıldık ama elden bir şey gelmiyor.İstanbul’un bütün matbaaları Rumeli yakasında. Kadıköy’de bir basımevi olsa bu işlerle bizzat ben uğraşırdım ama vasıtaların bu izdihamlı devrinde İstanbul’a gitmekten çekiniyorum.Çünkü çok sinirleniyorum.Selâm ve hepinize sağlık dileklerimi gönderirim.Cengeye hürmetler. Batır’la ablalarının gözlerinden öperim.
Tanrı Türk’ü Korusun.