Kirâlık Subaylar
Bunlar ücretli askerler değil, Türk subaylarıdır. Yüksek Askerî Şûra’nın ordudaki teğmen ve yüzbaşı azlığına çare bulmak üzere yedek subaylardan 5-25 yıllık süre ile sözleşmeli subay alması hakkındaki kararının bir gazetedeki veriliş şeklidir.
İnsan kiralanmaz. Eşya ve hayvan kiralanır. Kiralık insan terkibi, toplumdaki sınıfların en aşağı ve bayağısı için, en rezil ve alçağı için kullanılır: Kiralık kadın, kiralık katil gibi…
Sözleşmeli subaya kiralık demek için ya Türkçe’yi hiç bilmeyecek kadar geri zekâlı, yahut kasıtlı olmak lâzımdır.
Âleme demokrasi ve hürriyet dersleri veren bir gazetenin 4 Şubat 1971 tarihli nüshasının ilk sayfasındaki şu iri manşetli yazıya bakın:
Yüksek Askerî Şûra toplantısı bitti.
Subay sıkıntısını gidermek için yedek subay kiralanacak.
Kiralık subay tabiri, beyinlerde subaylara karşı garip bir düşünce doğuracağı gibi sözleşme yapmak isteyenleri az çok tereddüde sevk edecek, hepsinden fazla da ordunun manevî şahsiyetine bir darbe olacaktır.
Savcılar nerede? Millî Savunma Bakanı nerede? Ya orgeneraller nerede? Kiralık subay tabiri, bir sokak itinin ağzından çıksa bile şahlanmak gerekirken bir gazetede yayınlandığı halde bu susuş neden?
Düzinelerle general ve amiral dururken subaylığın şerefini savunmak bize mi düşecekti?
Bu manşeti oraya koyanlardan Türk ordusuna tarziye bekliyoruz. Aksi halde onlardan ciddî olarak şüphelenmekte haklı olacağız. Millî değerleri gözden düşürmek böyle ufacık kelimelerle yapılır. Acaba subayları gözden düşürmek mi istiyorlar?
Kiralık kadın, kiralık katil, kiralık kalem, kiralık gazete, kiralık vicdan olur ama kiralık subay olmaz.
Kusurlu binlerle subay olsa bile asıl subaylık Türk soyunda en üstün karakterli ve fedakâr insan demektir.
Subaylar kiralandı mı, Türkiye bitti demektir.