Büyük Bir Yanlışlık

Üç yıldan beri çıkmakta olan “Türk Kültürü” dergisinin Türk kültürüne, Türk milletine, bir kelime Türklüğe yaptığı büyük hizmetler ne kadar büyükse derginin gördüğü büyük rağbet de yarına güvenle bakmak için o derece kuvvetli bir sebeptir. Bu derginin yanında “Hayat” müessesesinin yayınlanmakta olduğu aylık Tarih Mecmuasının ve Yılmaz Öztuna tarafından şimdiye kadar 7 cildi çıkarılan Türkiye Tarihi’nin aydınlar tarafından gördüğü itibar, milletin ciddi eserlere, kendi kültürüne ve geçmişe karşı duyduğu derin ilginin güzel ve sağlam belirtileridir. Bu türlü eserleri yayınlayanların çok titiz ve dikkatli olmaları, bazı türlü yanlışlardan şiddetle kaçınmaları bir dinin ilkeleri nasıl sokulamazsa yabancı bir kültürün Türk kültürü olduğunu ileri sürmek de o kadar yakışıksız olur. Milletler bu gibi noktalarda çok titizdirler ve titiz olmaya da mecburdurlar.

Fatih, Türk tarihinin en büyük kişilerinden biridir. Onu cihan tarihinin en büyüklerinden biri, hatta en büyüğü diye kabul edenler de vardır. Fakat Fatih, “Kardeş öldürme”yi kanun haline sokan padişahtır. Günümüzün düşünüşü ile bu korkunç kanuna bakarak Fatih’i yüksek yerinden indirip yere çalmak pek kolaydır. Fakat Türklerin en eski çağlardan beri bir hanedan kanunu kuramadıkları, bu yüzden prenslerin daima taht kavgasına girerek devleti bölünmek tehlikesiyle yüz yüze getirdikleri, özellikle Yıldırım Beyazıd’dan sonra bunun acıklı örnekleri görüldüğü düşünülünce Fatih’e hak vermemek ve “Kardeş Öldürme” kanununu, devleti parçalanmaktan kurtarmak için düşünülmüş acı bir çare diye kabul etmemek elden gelmez.

Türk Kültürü” dergisinin Ağustos sayısı “zaferler” sayısı olarak hazırlanmış ve büyük bir nüsha olarak yayınlanmıştır. Tarihimizin türlü çağlarına ait zaferlerin bir araya toplanması elbette lüzumlu ve faydalı bir iştir. Böyle bir eseri her ortaokul ve lise öğrencisine ezberletircesine okutmak da yapılmasını istediğimiz güzel bir davranıştır. Fakat Türk zaferleri arasında “Otlukbeli” ve “Çaldıran”ın da anılması milli şuur bakımından bağışlanması imkânsız bir suçtur.

“Otlukbeli” savaşı Fatih’in Osmanlılarıyla Uzun Hasan’ın Akkoyunluları arasında yapılmıştı ve Akkoyunlu ordusu Osmanlı ordusundan daha Türktü. Çünkü Osmanlı ordusunda birkaç bin devşirme bulunduğu halde Akkoyunlu ordusu baştanbaşa Türkmenlerden kurulmuştu. Bundan başka bugünkü Türkiye’nin yarısı, Fatih’te ise yarısı da Uzun Hasan’da idi. Bu durum karşısında, yabancı milletlere karşı kazanılmış zaferler arasında bir kardeş kavgasını da anmanın yeri var mıydı? Tıpkı bunun gibi bir kardeş kavgası olan Çaldıran savaşı burada yazılmalı mıydı? “Çaldıran”, “Otlukbeli” ve daha öncesine giderek “Çukurova” savaşı yiğitlik örneği olarak daima anılacak vuruşmalar olmakla beraber bunları Türk çocuklarına acı kardeş kavgaları diye göstermek ve bundan yarın için dersler çıkarmak dururken sanki başka bir millete karşı kazanılmış zaferlerimiz gibi onlarla birlikte sıralamak yanlıştır.

Hele bu yanlışı yapan “Türk Kültürü” dergisi olunca yanlışlık korkunç denecek kadar üzücü oluyor.

Türk Kültürü’nün, bu yanlışı düzeltmesini bekliyoruz.

Share
Published by
Hüseyin Nihal Atsız