Bizim Radyo ve Hoparlörleri

Yukarıdaki başlık, Türkiye’deki aşırı solun iç yüzünü açıklamakla tanınmış Aclan Sayılgan’ın son eserinin adıdır. Yıllardır “Bizim Radyo” adı ile Türkiye aleyhinde yayın yapan korsan radyonun söyledikleriyle bizdeki aşırı sol gazete, dergi ve yazarların yazdıkları arasındaki, son derece dikkate değer benzerlikleri konu edinen bu kitap, bu hususta verdiği toplu bilgi ile Türk aydınlarına yararlı, gafilleri uyarıcı ve hainleri kızdırıcı bir nitelik taşımaktadır.

Kitaptan öğrendiğimize göre Komünist Doğu Almanya’nın Leipzig şehrinde faaliyet gösteren “Bizim Radyo” 15 Mart 1958’de yayına başlamış, “Hürriyet” gazetesi 19 Martta bu radyoyu haber vermiştir. Radyonun ilk yöneticisi bir numaralı vatan haini Nazım Hikmet, onun 1963’teki ölümünden sonra da Gizli Komünist Partisi Başkanı olan ve yine Türkiye’den kaçan Zeki Baştırmar’dır ki Yakup Demir takma adını taşımaktadır.

Aclan Sayılgan’ın verdiği bilgiye göre Bizim Radyonun asıl yöneticisi Profesör Herbert Melzig’dir. Aslında bir komünist ajanı olduğu halde Nazilerin arasına karışarak yükselmiş, İkinci Cihan Savaşında Ankara’da profesörlük yapmış, 1945’ten sonra gerçek hüviyeti ile ortaya çıkmıştır.

“Bizim Radyo”nun Türkiye’ye yaptığı bütün yayın daima yıkıcıdır. Bu sebeple Milli Birlik Komitesi idaresini olduğu gibi, İnönü Koalisyon Hükümetini, Suat Hayri Ürgüplü Hükümetini de hicvetmekten geri kalmamıştır. Bugün de aynı şekilde neşriyatını AP iktidarına karşı yapmaktadır.

Aclan Sayılgan’ın eserinde asıl mühim olan nokta Bizim Radyo’nun neşriyatı ile bizdeki solcu gazete ve dergilerin ağız birliğidir. Kitabın büyük kısmı bu benzerliğin örnekleriyle doludur.

Bugün birçok devletler gibi, Türkiye tarafından da tanınmamış bulunan Doğu Almanya Hükümeti, gerçekten Rusya’nın bir peykinden, hatta sömürgesinden başka bir şey değildir. Doğu Almanya’nın Leipzig şehrindeki bu korsan radyo da, tabii Rusya’nın izni ve direktifi ile yayın yapmaktadır. Şimdi Rusya ile aramızın sözde düzelmiş bulunduğu, karşılıklı ziyaretlerin yapıldığı, Rusların bazı fabrikalar için bize krediler açtığı bir devirde bu korsan radyonun halâ Türkiye aleyhinde neşriyat yapması, Sovyetlerle, herhangi bir devletle yapıla gelen şekilde iyi ilişkiler kurabileceğini iddia edenlerin veya böyle sananların ne kadar yanıldıklarını gösteren emsalsiz bir tanıktır. Varşova Paktı devletlerinde basın hürriyeti olmadığı, hele devletten ayrı bir radyonun bulunmadığı malumdur. Macaristan ve Çekoslovakya işgalleri de Pakt devletlerinin Rusya istemedikçe herhangi bir harekette bulunmayacaklarını bütün dünyaya ispat etmiştir. Demek ki Rusya izin vermese kukla Doğu Almanya’nın bir şehrindeki gizli (!) radyo Türkiye aleyhinde yayın yapamaz. Peki, dostluk nerde kaldı? Barış içinde birlikte yaşamak bu mu?

Bu kitabın okunmasını bütün aydınlara; astsubaylara, öğretmenlere, üniversitelilere tavsiye ediyorum. Çok kişi bunları zaten bilir ama böyle hepsinin toplu bir halde bulunması gözleri daha çok açıyor ve bu ibret verici manzara insanı derin derin düşündürüyor…

Share
Published by
Hüseyin Nihal Atsız