Kültürümüzün yılan hikâyelerinden biri de dil meselesidir. Eskiden zaman zaman alevlenen dil münakaşaları şimdi bir Dil Kurumunun devamlı faaliyeti dolayısıyla daimi bir münakaşa mevzuu olmuştur. Her halde, fikirlerin dil meselesinde olduğu kadar dağınık bulunduğu saha pek azdır.

Devamını oku

Sakalar en eski Türkler olduğu için bunlara ait destanlar, en eski Türk tarihinin izlerini taşımaktadır. Sakaların, Türkistandaki yüksek hakimiyetleri milattan önce 7-4. asırlara ait olduğu için Saka destanı bu çağların tarihi vukuatının destanlaşmış şeklinden başka bir şey

Devamını oku

Uğuz Kağan Destanı Son zamanlarda Türk destanını manzum olarak yazmak teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüs Ziya Gök Alp’ın ilk defa denediği gibi küçük parçalar üzerinde değil, Türk destanının büyük parçaları veya bütünü üzerinde

Devamını oku

Ziya Gök Alp ve Hilmi Ziyadan sonra Türk destanı üzerindeki çalışmalar daha ilmî ve daha metodlu olmuştur. Başka milletlerin destanları hakkındaki eserleri inceleyerek Türk destanının ilmî tasnifini yapan ilk Türk, İstanbul Üniversitesinde Türk tarihi okutan Profesör Zeki

Devamını oku

Geçmişteki büyük olayların, savaşlarının, kahramanlıkların şiirleşmiş şekli olan millî destâna mâlik bulunmak millet için bir tâlihtir. Her millet bu tâlihe erişememiştir. Geçmiş zamanı, tüller arkasından görülen belirsiz görüntüler gibi gösterip bizi büyük karanlıktan kurtaran, bir soyun geleceği

Devamını oku

İndir Tarih: 2016 Paylaş Tweet AçıklamaOku

Kardeşim Muzaffer Amca, Müjdeli mektubunu aldım. Yalnız ben müjde diyince önce doğum oldu da Lalehan beşizleri (yani beş portakal biraderler) doğdu sandım. Fakat herhalde o da bu mektup gelinceye kadar olur. Hem nüfus artar. Hem de Lalehan

Devamını oku

Azizim Kayabek, 30 Ekim tarihli mektubunuzu aldım. 31 de postaya verilmiş. Bana altı günde geldi. Size yürüyüş yaptırarak teselli veren gezinti yerinizin ikiye bölünmesinin ne demek olduğunu ben çok iyi anlarım.Yürümek en iyi avunma ve güç kaynağıdır.İnsanı

Devamını oku

Devletleri çökertmenin klâsik yolu ordu yürüterek onu yenmektir. Bunda başarı sağlanamıyorsa o zaman içerden çökertme usulüne başvurulur. İçerden çökertmenin metodu devlet büyüklerinin (eski çağlarda prenslerin) arasına düşmanlık sokmak, milleti oluşturan türlü bölümleri (eski çağlarda boyların, urukların) rekabetini

Devamını oku

18/38