İstanbul’da Zeytinburnu’nda oturan Doğu Türkistanlı Kazaklardan 72 aile, ümitle ümitsizlik arasında bocalayarak devletten gelecek yardımı bekliyorlar. Bunlar 10-12 yıl önce, Doğu Türkistan’da Çinlilere karşı ayaklanarak, yıllarca vuruşan, sonra orantısızlık yüzünden göçe karar vererek vuruşa vuruşa Tibet üzerinden

Devamını oku

1944-1945 yıllarında Irkçılık-Turancılık davasından dolayı tutuklu bulunduğumuz sırada, bunun son aylarını geçirdiğimiz Tophane’deki Askerî Cezaevinde ilgi çekici bir olay geçti: Casusluktan sanık bir er, cezaevinden kaçıp yakalandıktan sonra prangaya vuruldu. Hayat hikâyesi şöyle idi: Lisenin son sınıfında

Devamını oku

Buna Yirminci Yüzyılın en büyük macerası diyorlar. Aya gitmek aslında bilim ve tekniğin göz kamaştırıcı bir zaferi olmakla beraber, bu zaferin insanlığa neler getireceği bilinmediği için macera demekte de yanlış olmasa gerektir. Aya yerleşme üstünlüğü sayesinde dünyaya

Devamını oku

Dünyanın her yerindeki insanlar, hangi siyasî veya iktisadî düşüncede olurlarsa olsunlar, kendi milletlerini her şeyin üstünde tutuyorlar. Her yerde ve her zaman görülmesi mümkün psikopatlar dışında bu kaide istisnasız yürürlüktedir. Hattâ beynelmilelci oldukları iddia edilen komünistler bile

Devamını oku

Askerlik mesleklerin en şereflisidir. Eğer avukat fertlerin mukaddes haklarını müdafaa eden insan demekse, eğer rençper bizi doyuran bir işçi ise, eğer doktor hastaları iyi eden bir fedakârsa, asker de bir millet için kendi canını feda eden kahraman

Devamını oku

Türk milletinin saflığı, dışarıdan gelen sosyal akımlara kapılmaktaki aşırılığı ile göze çarpmaktadır. Kapılanların ön safında aydınlar gelmekte ve bunlar halk tabakasını da kendileri gibi olmaya zorlamaktadır. İslâmiyet’ten önceki çağda millî şuur çok yüksek olduğu için yabancı kültürün

Devamını oku

Ne istediğini bilmeyen yani programsız, plânsız olan insan gibi ne istediğini bilmeyen milletin de güçlükler, başarısızlıklar ve bozgunlarla karşılaşacağı muhakkaktır. Hele günümüzde milletlerin dörder veya beşer yıllık plânlarla kalkınma ve güçlenme savaşı yaptıkları bir sırada ne istediğini

Devamını oku

Bozkurt millî sembolümüzdür. Türkler çok eski çağlarda, totem devrinde kendilerinin bir Bozkurt’tan türediğine inanmışlardır. Böylece Gök Türkler dişi, Dokuz Oğuz-On Uygurlar erkek Bozkurt’un soyu sayılmış, Kun yani Oğuzlar’a ise Bozkurt büyük yürüyüşlerde kılavuzluk etmiştir. Totem ve itibarî

Devamını oku

Şahsî menfaate ehemmiyet vermeyen, toplumun iyiliğini isteyen her düşünce insanîdir. Bu insanî düşünce, toplumun maddî kazançlarıyla yetinmeyip manevî kazanç dâvası da güderse o zaman “ülkü” olur. Ülküler, birer büyüklük davasıdır. Bundan dolayıdır ki, büyümek isteyen, büyüklük ardından

Devamını oku

18/50