Refet Körüklü’ye (1)

Azizim Refet Körüklü Beğ,

Mektubunuzu, şiirinizi ve Nejdet’in resmini aldım. Teşekkür ederim. Ötüken’in Haziran sayısının yazılarını gençler bugün aldılar. Şiirlerinizden birisini koyduk. Salih’in mezar kitabesi için yazdığınız dörtlüğü de koyduk. Muzaffer’le birlikte dünyayı idare edişinize gıpta ettim. Ben hiç böyle idare edememiştim. Eğer Ötüken’in işi olursa yaşasın Cumhuriyet demektir. Biz de İzzet’le birlikte geçende Kartal’a notere gittik. Ötüken’e gelen paraları şimdiye kadar ona veriyorlardı. Şimdi akılları başlarına gelmiş, daha doğrusu gitmiş olacak ki, parayı alabileceğine dair benim müsaademi bildiren noter senedi istemişler. O Haydarpaşa’dan, ben Bostancı’dan aynı tirene binerek Kartal’da inip buluşmak için sözleştik. Tiren çok kalabalıktı. Kartal’da durduğu zaman telâşlı bir kadın iki tane minimini ve tombalak kızını bırakarak kendini vagona attı. Çocuklar arkasından anne diye ağlamaya başladılar. Ben İzzet’i unutarak miniklerle meşgulken yanımda birisi “Yaşasın Saltanat” diye bağırdı. Neyse ahmak kadın, tirenden indi de ben de başımı kaldırıp baktım. İzzet parola veriyordu. Halbuki parolamız yaşasın kırallık olacaktı. Kalabalıktan korkup kırallık diyememiş, saltanat demiş. Velhasıl biz de burada dünyayı idare ettik. 9 Haziranda Hakan 5 yaşını doldurdu. Altısına bastı. Annesinin yaptığı keki bıçakla bizzat kesti. Herkese bol bol ikram etti. Şaka maka derken herif koca adam oldu. Ben fırsat buldukça Türk Tarihi ile meşgul oluyorum. Bu gidişle bitmesi için benim 10 yıl daha yaşamam lâzım.

Bakalım Erik Yanaklı izin verecek mi?

Selâm ve sağlık dilekleriyle bitireyim. Münevver Yenge’ye hürmetler. Neslihan’la Osman’ın gözlerinden öperim.*

Tanrı Türk’ü Korusun.

* Refet Körüklü’nün kızı ve oğlu. Her ikisi de yetişkin birer aydın olan bu gençler, ayrı tarihlerdeki trafik kazalarında hayatlarını kaybetmişlerdir.

Share
Published by
Hüseyin Nihal Atsız