Bir fikir hareketini yürütmek, derin bir kültürden bir önce, çelik gibi bir iradeye ve sarsılmaz bir imana sahip olmayı gerektirir. İnsanı nerede, ne zaman, hangi şartlarda yakalayacağı bilinmeyen ve belki de hayat boyu sürecek bela ve felaketleri,
İnkılâp köyde olur. Köyde doğar. Köyde büyür. Yirminci asır medeniyeti karşısında kendi muhitinin iptidailiğini ve içinde yaşadığı cemiyetin geriliğini gören her gencin içi sızlar ve ileriye doğru hamle yapmak ihtiyacını duyar. Gönlünde bir memleket aşkı tutuşan
Korku, belki de insanların ilk duygusudur. Hurafeler korkudan doğar. Medenî insanın daha cesur oluşu hurafelerin zekâ ile yenilmesi yüzündendir. Günümüzde herkes, her zümre, her topluluk, her millet ayrı ayrı şeylerden korkar. Korkunun cinsi karaktere, ülküye, yaratılışa, ruh
Kuvvetli toplulukların bir özelliği milli benliktir. Milli benlik kendine güvenden doğar. Kendine güvenen topluluk başkalarının ne düşüneceğini, ne yapacağını umursamadan kendi davasını yürüten topluluktur. Günümüzdeki iki örnek milli benliği olan toplulukların nasıl davrandıklarını göstermesi bakımından çok ilgi
Azizim Osman Nuri Kurt Beğ, 15 tarihli mektubunuzu aldıktan sonra adresinize, arzunuz üzere, 5 tane Ötüken gönderdim. …………………. herzelerini başkaları da yazdı. O herif bizim memleketin sayılı ……….. ve dolandırıcılarından biridir. Yine en az beni dolandırdı: 200
Sözlerle davranışlar arasındaki uygunluk, ahlâkın esas kaidelerinden biridir. Dindarlık dâvasındaki adam Tanrıya inanmıyor, sosyal adalet düşüncesini güden birisi halkı sömürüyor, demokrasi diye haykıranlar diktatörlük kışkırtıcılığı ediyorsa, bu adamlar ahlâklı değildir. Milliyetçilik konusunda da böyledir. Hem milliyetçi olacak
“Türkçülüğe Karşı Yobazlık” adlı yazım (Ötüken, 1970 Martı), cevap değil, birbirini tutmaz avâmi tekerlemeler ve örtülmek istenen küfürlerle karşılık gördü. Konya’daki “Oku” dergisi yazarı Hasan Bağcı, Ziya Gökalp’ın Türkçülüğü İslamiyete karşı çıkardığını, Türkçülüğün büyük Yahudi himayesi gördüğünü,