Türkiye’de mânâsı bir türlü anlaşılamayan iki kelime “Türkçülük” ile “Turancılık”tır. İnsanlara bir düşünceyi, bir kavramı anlatmak çok güçtür. Beyinlere yanlış olarak kazılan bir şeyi düzeltmek için başlıca çare ciddî yayınlar olabilir. Türkçü olarak Türkçülük ile Turancılık kelimelerinin
Bu kitap, Süleymaniye Kütüphanesi Yayınları olarak “İstanbul Kütüphanelerine Göre Birgili Mehmet Efendi (929-981=1523-1573) Bibliyografyası” (İstanbul 1966), “İstanbul Kütüphanelerine Göre Ebussuud Bibliyografyası” (İstanbul 1967) ve “Âlî Bibliyografyası” (İstanbul 1968) isimleriyle M.E. Basımevinde basılarak yayınlanmış olan Atsız Bey’in üç
Bütün dünya ile birlikte Türkiye de büyük ve düşündürücü bir değişiklik içindedir. Çünkü bu değişiklik daha çok olumsuz yönlere doğrudur. Türkiye, çağdaş devlet olmaktan çıkmıştır. Devlet tarifi nedir? Bir vatanda teşkilatlanmış bağımsız bir millet, değil mi? Türkiye
Bugünün milletleri öğretim ve eğitim dolayısıyla, yayınlar sebebiyle eski çağlarla göre çok aydın topluluklardır. Bunun için bu milletleri uzun bir süre demokrasi dışında yönetmeye imkân yoktur. İnsan, yaratılış bakımından bir çok davranışlarında hürriyeti kötüye kullanmayacak insanlar yetiştirmek,
1971 yılının 29 Ağustos’unda bu büyük ve cidden şanlı zaferin 900. yıl dönümü kutlanacaktır. Ankara’daki Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde 1966’da kurulan “Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü” bu yıldönümünde kendi payına düşen görevi yapmak için Malazgirt’te bir Alp
Ulus gazetesinin 18 Haziran 1966 tarihli sayısında “Irkçı ve Turancı Dergiler Okullara niçin Gönderiliyor? Bakana Tekrar Soruyor ve Cevap İstiyoruz” başlığı altında gayet cahilâne bir yazı yayınlandı. Bu imzasız yazıya göre Irkçı-Turancı diğer dergilerle birlikte biz de
Türk Ülküsü’nün bu yeni baskısında, yazarın 1 Ocak 1966 tarihli “Önsöz”ünde: “… Böylelikle kitap kısa bir zamana değil, uzun bir zamana seslenebilecek bir ülkü dergisi durumuna gelmektedir” ifadesiyle karar kıldığı şekle sadık kalınmıştır.